MEDH VE ZEM KARŞISINDA İNSANLAR
Medih ve zem karşısında insanlar dört kısımdır.
Birinci kısım: Medh sebebiyle memnun olur ve medhe-dene (övene) teşekkür eder. Zem karşısında da öfkelenir ve zemmedene (kötüleyene) karşı kin besler. Ona aynı şekilde mukabele eder veya aynı şekilde mukabele etmek ister. Bu kısım, insanların çoğunun içinde olduğu durumdur.
İkinci kısım: Zemmeden kimseye içinden kızar, fakat ona karşı aynı şekilde mukabele etmekten elini ve dilini tutar. Medhedene karşı içinde bir sevgi olur, memnuniyet duyar. Fakat sevincini ve memnuniyetini belli etmez. Bu da bir jıoksanlıktır, fakat birinciye göre kâmil bir durumdur.
Üçüncü kısım: Bu, kemâl derecesinin başıdır. Medhe-dilmek ile zemmedilmek onun için farksızdır. Zemmolun-mak onu üzmez, medholunmak da onu sevindirmez.
Bu kısmın alâmetleri: Medheden kimsenin ihtiyaçlarını karşılamak için gösterdiği arzu ye gayreti, zemmeden için de göstermek, medhedenin ölümüne üzüldüğü kadar zemmedeninkine de üzülmek, bir musibete uğradıkları zaman ikisine de aynı derecede üzülmek, bir kusur işledikleri zaman zemmedenin kusurunu medhedeninkinden daha büyük görmemektir. Medheden yanında uzun müddet kaldığı zaman, bundan bir rahatsızlık duymadığı gibi zemmedenin kalmasından da rahatsızlık duymamaktır.
Dördüncü kısım: Medhi çirkin görür ve medhedenden hoşlanmaz. Çünkü onun kendisi aleyhinde bir fitne olduğunu ve kendisine zarar vereceğini bilir. Kendini zemme-deni de sever. Çünkü o kendine ayıplarını bildirip, doğruyu gösterir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Tevâzu'un başı, iyilik ve takva ile anılmayı çirkin görmen (onlardan hoşlanmamaydın" buyurmuştur.
İmâm-ı Gazâlî Hazretleri, der ki: Bizim gibilerin en son ulaşabileceği ikinci kısımdır. Yâni medhe sevindiğini ve zemme üzüldüğünü gizlemek, sözü ve hareketleri ile dışarıya bildirmemeye çalışmaktır. Fakat alâmetlerine baktığımız zaman bu kısımda olamadığımızı fark ederiz. Çünkü biz, ihtiyaçlarını görmekte, ikramda bulunmakta med-hedeni zemmeden üzerine tercih ederiz. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder