"MAZLUMUN DUASINDAN SAKININIZ"
Hadîsi Kudsî'de, "Benden başka yardımcısı olmayana zulmedene gazabım pek şiddetlidir." buyuruldu.
Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular:
"Allah o kimseye rahmet etsin ki kardeşinin kendisinde, malında yahut ırzında hakkı olup da dinar ve dirhemin olmadığı (altın ve gümüşün geçmeyeceği) o günden (kıyamette hesaptan) önce onunla helâlleşti."
"Bir Müslümanın malından zorla bir şey alan kimseye cennet haram olur." "Az bir şey de olsa böyle midir?' dediler. "Bir misvak dalı da olsa..." buyurdular.
"Haram olan bir kuruşu sahibine vermek, Allah katında yetmiş makbul hacca bedeldir."
"Muhakkak Allâhü Teâlâ zayıflarının hakkını kuvvetlilerinden çekinmeden almayan kavmi yükseltmez."
"Zâlime zulmünden dolayı gıbta etmeyiniz. Zîrâ, Allah katında onun hasîs bir talibi (onu azab etmek için sabırsızlıkla bekleyen cehennem) vardır. Sonra Resûlullâh (s.a.v.) "Her ne zaman alev azalırsa onlar için cehennem ateşini arttırırız. (İsrâ, 97)" mealindeki ayet-i celîleyi okudular.
"Eğer bir dağ, diğer dağa zulmetse muhakkak zulmeden (dağ) parça parça olurdu."
Hz. Alî buyurdular: "Mazlumun duasından sakınınız. Zîrâ Cenâb-ı Hak'tan hakkını ister. Muhakkak Allâhü Teâlâ hiçbir hak sahibinden hakkını menetmez, verir."
Cafer bin Ebî Tâlib (r.a.) Habeşistan'dan döndüğünde, Resûlullâh (s.a.v.) ona sordu: "Habeş diyarında seni şaşırtan bir şey gördün mü?"
Şöyle cevâb verdi: "Başı üzerinde un dolu sepet taşıyan bir kadın gördüm. Bîr atlı yanından geçerken onu sıkıştırdı, sonra sepeti aldı ve unu döktü. Kadın dökülen unu toplarken şöyle diyordu: Yazık sana ki Deyyân olan Allah'ın günü(kıyâmet)de kullar arasında hüküm için kürsi kurulup mazlumun hakkının zâlimden alındığı günde hâlin nice olur."
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder