4 Ekim 2010 Pazartesi

4 Ekim 2010










































Bugün   4 Ekim 2010     26 Şevval 1431 Eylül: 21 Hızır 152 Samsun'un Kurtuluşu (1919)-Medeni Kanun Yürülüğe girdi (1926)-Dünya Konut Günü-Dünya Mimarlık Günü-Hayvanları Koruma Günü-Fırtına


HADİS-İ ŞERİF


 


Bir adam: "Vallahi Allah falancayı mağfiret etmiyecek!" diye kesip attı. Allah Teâla Hazretleri de: "Falancaya mağfiret etmiyeceğim hususunda yemin eden de kim? Ben ona mağfiret ettim, senin amelini de iptal ettim!" buyurdu. Ravi: Müslim, Birr 137


 


HAYVANLARA MERHAMETİ SEBEBİYLE AFFOLUNDU


Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: Bir adam gayet sıcak bir günde pek susamış halde gider­ken yolda bir kuyu görüp indi ve su içti. Kuyudan çıktı­ğında susuzluktan dili sarkmış ve rutubetli toprağı ye­mekte olan bir köpek gördü. "Benim susadığım gibi, bu da çok susamıştır." diyerek tekrar kuyuya indi, ayakka­bısına su doldurdu ve ağzıyla tutarak kuyudan çıkıp köpeğe su verdi. Allâhü Teâlâ da onun bu amelini kabul buyurarak onu affetti."


Dediler ki: "Yâ Resûlallâh! Hakîkaten bize bu hayvan­lardan ecir, sevab var mıdır?" Resûlullâh "Her bir yaş karaciğer sâhibi-yani her canlıyı doyurup sulamakta ve yardımda bulunmakta- ecir vardır." buyurdu.


Tâbiîn'in büyüklerinden İmâm Şiblî'yi (r.a.) dostların­dan birisi vefatından sonra rüyasında gördü. Ona,


"Ey İmâm! Rabb'in sana nasıl muamele etti? diye sordu. O şöyle buyurdu: "Beni huzurunda durdurdu ve ey Şiblî, seni ne sebeple affettim, bilir misin?" buyurdu.


Ben "Salih amelim veya namaz, oruç ve haccım ya­hut dâima sâlihlerle oturmam ve ilim için devamlı yol­culuk etmem sebebiyledir, yâ Rabbi. Zira beni kurta­racak ameller olarak inandığım ameller bunlardır. Zan­nederim ki bunlar sebebi ile bana merhamet ettin ve bağışladın." dedim.


Şöyle buyurdu: "Hayır. Bunlar, dereceleri yükselten amellerdir. Seni şu sebepten affettim. Hatırlar mısın, gayet soğuk bir kış günü Bağdad'ın kimsenin olmadığı bir sokağında yürürken küçük bir kediye rastlamıştın. Soğuk onu zayıf düşürmüştü. Soğuğun şiddetinden bir duvardan diğer duvara sıçrayıp duruyordu. Sen de mer­hamet edip aldın ve kürkün içine koyarak soğuktan kurtardın.


İşte, o kediye merhametin sebebi ile seni affettim."


FIKRA


 


Naziler İngiliz, Fransız ve lazı esir almışlar ve ölüm cezasına çarptırmışlar. Askerler sormuş: "Giyotinle mi ölmek istersiniz? Asılarak mı? Kurşuna dizilerek mi?" İlk yanıt Fransız'dan gelmiş: "Benim atalarım hep giyotinle öldüler. Ben de giyotinle ölmek isterim!" Onu almışlar kafasını yerleştirmişler giyotine. Bırakmışlar bıçağı, tam kafasına 2 santim kalınca giyotin durmuş. Giyotinin bozulmasına Almanlar sinirlenmiş; çünkü bu durumda Fransız kurtulmuş. İngiliz: "Asılarak ölmek çok kötü. Beni de giyotinle öldürün." Almanlar giyotini tamir etmişler. Ancak, giyotin yine tutukluk yapmış. Sonuçta İngiliz de kurtulmuş. Sıra bizim laza gelmiş. Temel; "Asılarak ölmek gerçekten çok kötü. Eee, zaten giyotin de çalışmıyor. En iyisi beni kurşuna dizin!.."


GÜNÜN SÖZÜ


 


Bir insanı tanımak istiyorsanız onu büyük bir mevkiye geçiriniz ( La Bruyere )


YEMEK MENÜSÜ


· MELEMEN


· MAKARNA


· YOĞURT


· ÇORBA


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ŞAH: (Fars.) Er. 1. Hükümdar. - Birleşik isimlerde 1. ve 2. isim olarak da kullanılır: Şahbanu - Selimşah gibi.


Kız: ŞAFAKNUR: (Ar.) Ka. - Şafak aydınlığı.


MANİ


 


İndim dereye durdum
Dokuz güvercin vurdum
Dokuzunun içinde
Ben birine vuruldum


KARİKATÜR


 


BİLMECE


 


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap:






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler