HAYVANLARA MERHAMETİ SEBEBİYLE AFFOLUNDU
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: Bir adam gayet sıcak bir günde pek susamış halde giderken yolda bir kuyu görüp indi ve su içti. Kuyudan çıktığında susuzluktan dili sarkmış ve rutubetli toprağı yemekte olan bir köpek gördü. "Benim susadığım gibi, bu da çok susamıştır." diyerek tekrar kuyuya indi, ayakkabısına su doldurdu ve ağzıyla tutarak kuyudan çıkıp köpeğe su verdi. Allâhü Teâlâ da onun bu amelini kabul buyurarak onu affetti."
Dediler ki: "Yâ Resûlallâh! Hakîkaten bize bu hayvanlardan ecir, sevab var mıdır?" Resûlullâh "Her bir yaş karaciğer sâhibi-yani her canlıyı doyurup sulamakta ve yardımda bulunmakta- ecir vardır." buyurdu.
Tâbiîn'in büyüklerinden İmâm Şiblî'yi (r.a.) dostlarından birisi vefatından sonra rüyasında gördü. Ona,
"Ey İmâm! Rabb'in sana nasıl muamele etti? diye sordu. O şöyle buyurdu: "Beni huzurunda durdurdu ve ey Şiblî, seni ne sebeple affettim, bilir misin?" buyurdu.
Ben "Salih amelim veya namaz, oruç ve haccım yahut dâima sâlihlerle oturmam ve ilim için devamlı yolculuk etmem sebebiyledir, yâ Rabbi. Zira beni kurtaracak ameller olarak inandığım ameller bunlardır. Zannederim ki bunlar sebebi ile bana merhamet ettin ve bağışladın." dedim.
Şöyle buyurdu: "Hayır. Bunlar, dereceleri yükselten amellerdir. Seni şu sebepten affettim. Hatırlar mısın, gayet soğuk bir kış günü Bağdad'ın kimsenin olmadığı bir sokağında yürürken küçük bir kediye rastlamıştın. Soğuk onu zayıf düşürmüştü. Soğuğun şiddetinden bir duvardan diğer duvara sıçrayıp duruyordu. Sen de merhamet edip aldın ve kürkün içine koyarak soğuktan kurtardın.
İşte, o kediye merhametin sebebi ile seni affettim." |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder