4 Ekim 2010 Pazartesi

3 Ekim 2010















































Bugün 3 Ekim 2010    25 Şevval 1431 Eylül: 20 Hızır 151 İmam-ı Suyuti'nin Doğumu (1445) - İki Almanya'nın Birleşmesi (1990)


HADİS-İ ŞERİF


 


Dünyada zahidlik, helal olanı haram etmek veya malı ziyan etmekle olmaz. Gerçek zahidlik, Allah'ın elinde olana, kendi elinde olandan daha çok güvenmen ve bir müsibete düştüğün zaman getireceği sevabı sebebiyle, onun devamına rağbet göstermendir. Ravi: Tirmizi, Zühd 29


 


HZ. SÜLEYMAN VE KARINCA


Süleyman aleyhisselâm, ordusu ile karınca vadisine geldikleri zaman bir karınca, "Ey karıncalar! Yuvalarını­za giriniz. Sakın Süleyman (a.s.) ve ordusu, sizi -bilme­yerek- kırmasın!" demişti.


Süleyman aleyhisselâm, karıncanın söylediğini işitin­ce indi ve ona: "Sen ne için karıncaları sakındırdın? Be­nim, zâlim olduğumu mu işittin? Yoksa, benim adaletli bir peygamber olduğumu mu bilemedin? Ne için onlara sizi, Süleyman ve ordusu kırmasın dedin?" diye sordu.


Karınca "Ey Allah'ın peygamberi! Sen, benim onlar, bilmeden dediğimi işitmedin mi? Bununla beraber, be­nim, "kırmasın" sözümden maksadım, ancak, kalplerin kırılması idi. Senin bir şey vermeni temenni edip fitneye düşmekten, sana bakmakla meşgul olup Allah'ı zikirden geri kalmaktan korktum." dedi.


Süleyman aleyhisselâm, "Bana öğüt ver." dedi. Karın­ca, "Babana, Dâvûd isminin ne için verildiğini biliyor mu­sun?" diye sordu. Süleyman aleyhisselâm, "Hayır, bilmi­yorum" dedi. Karınca, "O, kalp yarasını tedavi etsin diye verildi!" dedi. Sonra, "Sana, Süleyman isminin ne için ko­nulduğunu biliyor musun?" diye sordu. Süleyman aley­hisselâm "Hayır, bilmiyorum" dedi. Karınca: "Göğsüne selâmet verilinceye kadar dayanasın ye baban Davud'a erişmeye müstehak olasın diye verilmiştir!" dedi.


Sonra da: "Allâhü Teâlâ'nm sana rüzgârı niçin uysal kıl­dığını biliyor musun?" diye sordu. Süleyman aleyhisselâm, "Hayır, bilmiyorum." dedi. Karınca: "Dünyânın tamamının gelip geçen bir yelden ibaret bulunduğunu sana haber vermek için..." dedi. Süleyman aleyhisselâm, karıncanın bu sözlerine hayrette kalarak gülümsedi ve Nemi sûresinin on dokuzuncu âyetinde geçen duasını tekrarladı.


Süleyman aleyhisselâm, onun bu sözünden gülerce-sine tebessüm etti ve şöyle duâ etti. (Meali): "Yâ Rabb! Beni nefsime zabit kıl ki bana ve anama babama vermiş olduğun nimetine şükredeyim, razı olacağın iyi bir amel yapayım ve beni rahmetinle sâlih kulların arasına kat." (Nemi sûresi, âyet 19)


 


FIKRA


 


Temel Dursun'a soruyor: "Ula Dursun sen oruçlu oruçlu kaç hamsi yersun?" Dursun: "Vallaa 100 tane yerim." Temel: "Olur mu ulan! İlk hamsiyi yediğinde oruç bozulur diğer 99 sayılmaz." Neyse Dursun bunu kafaya takıyor. O da yolda gördüğu İdris'e soruyor: “Ula İdris sen oruçlu olarak kaç hamsi yersun?" İdris: “Valla 50 tane falan." Temel: "Ula 100 tane deseydun sana birşey anlatacaktum."


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnsanlar çocukken daha mutludur,çünkü oldukları gibi davranırlar. ( William Warner )


YEMEK MENÜSÜ


·   EV MANTI


·   BÖREK


·   YOĞURT


·   ÇORBA


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ŞAHABEDDİN: (Ar.) Er. - Dinin yıldızı. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.


Kız: ŞAFAK: (Ar.) - Güneş doğmadan az önce ufukta beliren aydınlık. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Hoca çıkmış mahalleye
Topluyor kaşıkları
Cennet istersen Hoca
Kavuştur aşıkları


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hangi eve giren senelerce o evden dışarı çıkamaz?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Politikacılar





 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler