TRABZON'UN FETHİ
Fâtih Sultan Mehmed devrinde Akkoyunlu sultanı Uzun Hasan, Osmanlı devletinin doğuda en mühim rakibi hâline gelmişti (1459). Uzun Hasan, Fâtih Sultan Mehmed'e elçi göndererek himayesindeki Trabzon Rum İmparatorluğunun Osmanlı hazinesine haraç vermekten affını rica etmiştir. Müsbet bir cevap alamayınca Osmanlı hududunu aşarak Koyunluhisar Kale'sini zaptedip açıktan açığa hasım vaziyetine geçmişti. (1461)
Bunun üzerine Fâtih Sultan Mehmed sefere çıkmış, Koyuniuhisar'ı geri aldıktan sonra Bulgar dağına doğru ilerlemiştir. Gümüşhane dağlarından bir yüksek tepenin önünde Uzun Hasan'ın anası Sâre Hatun, birtakım elçiler ve hediyelerle Fâtih'in ordugâhına gelip arz ettiği oğlunun sulh isteği, Trabzon seferinde tarafsız kalması şartıyfa kabul edilmiş ve Sâre Hatun seferin selâmetini temin için seferin sonuna kadar Osmanlı ordusunda alıkonulmuştur. Fâtih Sultan Mehmed, bu Hatuna çok hürmet etmiş, "Ana" diye hitâb etmiştir.
Gümüşhane'nin sarp ve karlı dağlarından ve ormanlarından yol açtırarak ordusunu aşırıp geçiren Fatih'in bu çetin hareketi İstanbul muhasarasında karadan gemi yürütmesi kadar büyük bir muvaffakiyettir.
Bu çok güç hareket esnasında Fâtih'in Bulgar dağı yamaçlarından yayan çıkmak mecburiyetinde kaldığını gören Sâre Hatun:
- Hey oğul, bu Trabzon'a bunca zahmet nedendir? deyince Sultan,
- Hey ana, bu zahmetler Trabzon için değildir. Bu zahmetler Allah için, din içindir. Zîrâ elimizde İslâm kılıcı vardır. Eğer bu zahmeti etmezsek bize gazi demek lâyık olmaz. Yarın Hak huzurunda mahcup oluruz.
Trabzon imparatoru hem karadan, hem denizden kuşatılmış ve şiddetli muhasara edilmiş ve kayıtsız şartsız teslim olmaya mecbur bırakılarak feth edilmiştir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder