ZİRVEDEKİ SON AĞAÇ
Zirvedeki son ağaç, solun sağın dik yamaç.
Su bulmak zor etrafta, zaman kır, mekân kıraç.
Ba&ka yer yok yolcuya, senin gölgene muhtaç.
Burada doyar açlar, toklar ise olur ac.
Bu çaresiz devirde, sensin her derde ilâç.
Padişaha otağ sen, olursun, sultana tac.
Talebeye kılavuz, sen âlimlere sirâc.
Huzurunda bulunmaz, ne şiddet ne de harâc.
Bidatler aslan ağzı, moda sıkışmış kıskaç.
Sırrını öğrenirse, kâinat duyar utanç.
Yolun diktir varamaz, ona ustasız araç.
Gölgende huzra varmak, belki değer binbir hac.
Yol, iz vasıta ise, oraya varmak amaç.
Yolunda adımlar mil, parmaklar kırkar kulaç.
Burda herkes vurgundur, düşünülemez vurkac.
Havası bîr yerde yok, burda yekpare mîzâc.
Burası nihayettir, varmak ise ihtiyaç.
Hakkı arayanların, hepsi buraya muhtaç.
Otur edeble otur, basın ört kalbini ac.
Her bası ağrıyana, sensin sihirli sertac.
Bu sevenler ordusu, ister sen gibi ortaç.
Yolun o kadar doğru, iğriyi eder ihraç.
Seven sevdiğiyledir, böyle buyurur Yalvaç.
Ey zirvede son ağaç, bize nur gölgeni saç!.. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder