İNGİLİZ CASUSUNUN İTİRAFLARI (3)
(Dünden devam) Artık, Necdli Muhammed, benim çizdiğim yol-da yürüyordu. Benim vazifem ona, istiklâli, hürriyeti ve şüpheciliği aşılamaktı. Bunu da başardım. Artık bir mezhep kurmaya karar verdik. Birbirimizin sır arkadaşı olmuştuk.
İki sene sonra (1730) isyana başladık. Ayrıca, Der'iyye emîri Muhammed bin Suud'u da safımıza çektik. Bakanlığın yardımı ile kuvvetlendik. Benim gibi o bölgede binlerce casus vardı. İngiliz subayları köle adı altında askerlerimize yardım ediyorlardı. Bu birçok casusu asker olarak yanımıza aldık. Hepimiz aşiret kızları ile de evlendik.
Müslümanların kalplerini ve itimatlarını, dinî yoldan temin için, Necdli bizim Muhammed'den, siyasî yoldan temin için de, Muhammed bin Suûd'dan istifade ettik.
Böylece, devamlı, kuvvetlendik. Der'iyye şehrini merkez yaptık. Din olarak da, yeni Vehhâbilik dinini tesis ettik. İngilii hükümeti, Vehhâbî hükümetini gizlice destekliyor ve takviye ediyordu. Yeni hükümet, Arapça'yı ve çöl muharebesini çok iyi öğrenmiş 11 İngiliz subayını daha, köle ismi altında satın aldı. Planları, bu subaylarla beraber hazırlıyorduk. Her iki Muhammed de, gösterdiğimiz yolda yürüyorlardı... |
FIKRA
Temel, bir binanın önünde durmuş, arkadaslari da çatiya çıkmış.
Temel aşağıdan arkadaşlarına,
-Ula sen iki kolunu yana aç aşağı öyle atla demiş.
Birincisi atlamış gümm.
-Ikinciye? Sen sadece sağ kolunu yana aç, öyle atla? demiş. İkinci de atlamış gümmm.
-Üçüncüye? Sen iki kolunu yanına yapıştır öyle atla? demis. O da gümmm.
Yoldan geçen bir adamin dikkatini çekmiş sormuş,
-Kardeşim siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına demiş.
Temel cevap vermiş,
-Tetris oynayruz. |
GÜNÜN SÖZÜ
Sevdiklerimiz, bizi aldattıkları zaman onları bağışlarız. Aslında en az bağışlanması gereken kişiler onlardır. |
YEMEK MENÜSÜ
· TERBİYELİ KÖFTE
· ERİŞTE
· M.SALATA
· K.PAŞA TATLI
|
ÇOCUĞUNUZA İSİM
Erkek: AMANULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın bağışlaması. Allah'ın koruması.
Kız: BÜRKE: (Ar.) Ka. 1. Martı. 2. Havuz, gölcük.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder