12 Ekim 2011 Çarşamba

3 Ekim 2011































































Bugün 3 Ekim 2011 6 Zilkade 1432 Eylül: 20 Hızır 151 İmam-ı Suyuti'nin Doğumu (1445) - İki Almanya'nın Birleşmesi (1990) - AB ile Türkiye arasında ortaklık görüşmeleri başladı (2005) - Dünya Mimarlık Günü - Dünya Çocuk Günü


HADİS-İ ŞERİF


İş ehli olmayana, layık olmayana tevdi edildiği, verildiği zaman kıyameti bekle. Ravi: Buhari


 


KADINLAR NASIL KAPANDI NASIL AÇILDI


 


Dünyada en çok peruk satılan ülke İsrail'miş. Çünkü, Yahudi dininde kadınların başını örtmesi mecburidir. Dindar Yahudi kadınları peruk takarak bu emri bir nebze de olsa yerine getirmeye çalışmaktadır. İslâm dininin aksine, Yahudilikte kadınlar toplu yapılan ibâdetlerde cemaatten sayılmaz.


Buna benzer emirlere İncil'de de rastlanır. Paulus'un Korintoslulara Birinci Mektubu'nda, duâ ederken kadınların saçlarını örtmeleri veya toptan kesmeleri emrolunur (11. kısım, 5-7 âyetler.) Bu sebeple tarih boyu Hıristiyan kadınları hep başlarını örtmüştür. Bir kadının başı açık gezmesi ve toplu yerlerde başı açık oturması ayıp karşılanırdı. Hıristiyan memleketlerinde bilhassa köylerde başı açık kadına rastlamak neredeyse imkânsızdır. Son asırlarda başörtüsünün yerini başı iyice kapatan bone ve şapkalar aldı. Osmanlılar zamanında da Rum, Ermeni ve Yahudi kadınları, Müslüman kadınları gibi örtülü gezerlerdi. Tevrat, ayrıca kadınların erkek ve erkeklerin de kadın elbisesi giymesini yasaklar. Çarşaf İstanbul'a Sultan Hamid zamanında Şam valisi Suphi Paşanın hanımları tarafından getirildi. [Suphi Paşa, meşhur cumhuriyet ideologu Hamdullah Suphi Tanrıöver'in babasıdır.] Ucuzluğu ve pratikliği sebebiyle hemen moda oldu. Hükümet, asayiş endişesiyle ne yaptıysa çarşafın önüne geçemedi. Ancak saraya çarşaflı kadın kabul edilmezdi. Siyah ipekten çarşaflar, zamanla rengârenk oldu. Çizgili, kareli, nuare desenli çarşaflar çıktı. Kadınlar, bu kıyafetle de şık olmayı başardı. Cumhuriyetten sonra kıyafet serbestliği gelince, kadınların bir kısmı Avrupalılar gibi giyinmeye başladı.


Muhafazakâr kitle bir müddet çarşafla gezdi. Zamanla bunların da bir kısmı manto-eşarbı tercih etti. Erzurum'da ehram, Konya'da şalvar-atkı, Rize'de peştemal, Diyarbakır'da car, Bursa'da ferace giyilmeye devam etti.


İslâm dini belli bir kıyafet emretmemiş, sadece vücudun muayyen yerlerinin örtülmesini istemiştir.


<Prof. Dr. 'Ekrem Buğra Ekinci>


FIKRA


 


Enayimiyim Been?


 


Delinin biri hastanenin bahçesinde el arabasını ters çevirmiş ve sürmeye uğraşıyormuş.


Bunu gören doktor: -


Öyle sürülmez, düzeltsene arabayı. Deli hemen cevap verir:


- Geçen gün senin dediğin gibi sürdüm akşama kadar kum taşıttırdılar, enayimiyim beeen!


GÜNÜN SÖZÜ


 


Mutlu çocuk! Beşik ne büyük geliyor sana; büyü de bakalım dünyaya sığabilecek misin?


 Çocuklar uyuya uyuya büyür, ihtiyarlar uyuya uyuya ölür. TÜRK ATASÖZÜ


YEMEK MENÜSÜ


·          İZMİR KÖFTE


·          PEY. MAKARNA


·          M.SALATA


·          MEYVE


 


 


 


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ARRAF: (Ar.) Er. l Falcı, kahin. Müneccim. 2. Hekim. 3. Göçebe Arap aşiretlerinin örfe vakıf umumi bilgile­ri.


Kız: CABİYE: (Ar.) Ka. 1. Hazine (bkz. Semahat). 2. Şam'ın güneybatısında, Çavlan'da bir yer. 3. Havuz.


MANİ


 


Gel gidelim sevdalım


Bizim vatana kadar


Yar ben senden ayrılmam


Dünya batana kadar


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Dişim var ağzım yok.


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Kabak


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler

Blog Arşivi