İLMİHAL: LUKATA (BULUNTU)
Bir yerde bulunup sahibi bilinmeyen bir mala "lukata" denir. Başkalarının rızaları olmaksızın mallarını ellerinden haksız yere almak haram olduğu gibi lukataları alıp sahiplenmek de haramdır, bu gasb sayılır.
Bir kimse, bir yerde bir miktar para veya eşya bulsa, bunu sahibine vermek üzere başkalarını şâhid tutarak alabilir. Sonra bunu münâsip bir suretle ilân eder ve luka-tanın kıymetine göre münâsip bir müddet bekler. Sahibi çıkar ve sahip olduğunu da ispat ederse teslîm eder. Çıkmaz ise onu sadaka olarak verir. Eğer saklanan mal -saklayanın kusuru olmadan- zayi olursa sahibine bedelini ödemek gerekmez.
Yollarda, bostanlarda, ağaçların altlarında bulunan başaklar, meyveler de lukata hükmündedir. Yazın ağaçların altlarına dökülen meyveler, sahipleri tarafından açıkça veya âdet olarak helâl kılınmış ise alınıp yenebilir; yoksa yenmez, haramdır.
Ağaç üzerinde bulunan meyveler ise -her nerede bulunurlarsa bulunsun- sahiplerinin izni olmadıkça yenilmez. Ancak meyve pek fazla olup yenmesi sahibine ağır gelmez ise yenebilir; Fakat toplanıp başka yere götürülemez, bu caiz değildir.
Irmak suları üzerinde bulunan meyveleri -çok olsa da-toplayıp yemek caizdir. Fakat bunlar kıymetli ise helâl olmaz, haklarında lukata muamelesi yapılır.
Bahçelerin, bostanların içinde, duvarların dibinde değil de, başka yerlerde dağınık veya toplu olarak bulunan meyveler de lukatadır. Bunlar biliniyorsa sahibine, değilse fakirlere verilir. Bunları bulan fakir değilse bunlardan istifâde edemez.
Yollara dökülmüş olan ağaç yaprakları, eğer dut yaprakları gibi kendisiyle istifâde olunacak şeyler ise bunlar alınmaz. Fakat istifâde olunmayacak şeyler ise toplanıp alınabilirler.
Ekin ve karpuz tarlalarında veya karpuz ekinler alındıktan ve karpuzlar toplandıktan sonra başkalarının toplamasına âdeten izin verilmiş olan başak, vesâir döküntüleri toplamak caizdir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder