6 Nisan 2010 Salı

7 Nisan 2010









































 





















Bugün 7 Nisan 2010   22 R.Ahir 1431 Mart: 25 Kasım 151 Sultan I.Abdülhamid'in Ölümü ve III.Selim'in Tahta Çıkması (1789)-Fas'ın İstiklali (1956)-Şenkaya'nın kurtuluşu (1918)-Dünya Sağlık Günü


HADİS-İ ŞERİF


 


İnsanların en aç olanı, ilme istekli kimsedir. En tok olanı da, ilme hiçbir istek ve ilgi duymayandır. (Ebu Nuaym).


 


ASHÂB-I SUFFE


Ashâb-ı Suffe, muhacirlerin fakirlerinden sayıları dört yüz kadar olan sahabe cemaatıdır. Medîne-i Müneyve-re'de ne bir meskenleri, ne aşiret ve akrabaları, hiçbir şeyleri yoktu. Dâima Mescid-i Nebevî'de bulunurlar ve mescidin sofasında ikâmet ederlerdi. Kur'ân-ı Kerîm ilmini tahsil ederler, dâima Resûlullâh (s.a.v.) Efendi-miz'in va'z ve nasînatlarını dinleyerek istifâde ederler, hep oruçlu bulunurlar, hâsılı bütün vakitlerini ilim ve ibâ­dete ayırırlar, ne zaman bir gaza olsa giderlerdi. Bu mü­barek zâtlar, Peygamberimizin medresesinin kendilerini Allah yoluna vakfetmiş talebesi idiler.


Bunun içindir ki İslâm'da medreseler, câmi-i şerîflerin etrafına yapılır ve Medresede ilim tahsil eden talebeden de Ashâb-ı Suffe'nin yolundan gitmesi beklenirdi: İlim tahsîli, ibâdet, din uğrunda her türlü meşekkata taham­mül ile iffeti muhafaza ve dini yayma hizmeti, îcâbında cihad...


Resûlullâh (s.a.v.) Ashâb-ı Suffe'nin hâllerini, fakirlik­lerini, çekmekte oldukları zahmetleri gördü ve kalplerini hoşnut edip buyurdu ki "Ey Ashâb-ı Suffe! Size müj­deler olsun ki her kim şu sizin bulunduğunuz hâl ve sıfatta ve bulunduğu hâlden razı olarak bana kavu­şursa o benim arkadaş(yoldaş)larımdır."


İşte, Bakara süresindeki "Verin o fakirlere ki Allah yol­unda kapanmışlardır, şuraya buraya dolaşamazlar. İstemekten çekindikleri için bilmeyen onları zengin zan­neder, onları sîmalarından tanırsın. Hakkı bîzar etmez­ler, hem işe yarar her ne verirseniz hiç şüphesiz Allah onu bilir." mealindeki 273. âyet-i kerîme bu zâtlar hak­kında inmiştir. Fakat hükmü umûmîdir. Allah rızâsı için düşmana karşı nöbet bekleyen veya Allah rızâsı için ilim tahsil eden veya kendisini Allah rızâsı için ümmet-i Muhammed'e hizmet uğruna vakfeden ve bu hâller için­de malı mülkü yok, muhtaç olmakla beraber nafakasını kazanmaya vakit bulamayan fakir müminler de bu âye­tin hükmünde dâhildirler. Bunlar sadakaların infak edile­ceği, verileceği, en güzel yeri teşkil ederler.


 


FIKRA


 


Nasreddin Hoca'ya dert yanıyorlar: - "Yahu Hoca senin karın çok geziyor." Hoca: - "Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrardı."


GÜNÜN SÖZÜ


 


Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin önemi yoktur. Peter F.Drucker


YEMEK MENÜSÜ


·   Ezogelin çorba


·   Et döner(Salata)


·   Sade pilav


·   Kola


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: URANGU: (Tür.) Er. - Savaşçı, savaşkan.


Kız: TAŞAN: (Tür.) - Coşkulu, taşkın. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Masa üstünde ibrik
İbrik üstünde ibrik
Yeni bir yar sevmişsin
Tebrik ederim tebrik


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Her tarafı sayılarla dolu olan adama ne denir?


Cevabı Yarın.      


Dünkü Cevap: Deniz simiti


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler