17 Ocak 2010 Pazar

17 Ocak 2010

 





































Bugün 16 Ocak 2010 1 Safer 1431 K.Sani: 3 Kasım 70 Sultan III. Murat'ın Vefatı (1595)-İran Şahlığı'nın yıkılması (1979)-Fırtına


HADİS-İ ŞERİF


 


Özür dileyeceğin her işten sakın.  (Camiüssağir).


 


İKİ TESLİMİYET NUMUNESİ


Sa'du'l-Eslemî (r.a.) Resûlullâh (s.a.v.)'a gelip selam verdi ve: 'Ey Allah'ın Resulü! Siyah ve çirkin oluşum cenne­te girmeme mâni olur mu?' diye sordu. Resûlullâh (s.a.v.): "Hayır, nefsim kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, sen Allah azze ve celle'den korkup, onun peygamberi­nin getirdiklerine îman ettikçe mâni olmaz." buyurdu.


Sa'd (r.a.): Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muham­med (s.a.v.)'in onun kulu ve resulü olduğuna şehâdet ede­rim. Benim lehime ve aleyhime ne var, ey Allah'ın Resulü! dedi. Resûlullâh (s.a.v.): Bu topluluk için geçerli olan her şey senin için de geçerlidir. Sen onların kardeşisin. Sa'd (r.a.): Senin yanında olan ve olmayan herkese evlenmek için başvurdum. Ama yüzüm çirkin ve siyah olduğu için beni geri çevirdiler. Resûlullâh (s.a.v.): "Ömer bin Vehb'e git. Ka­pısını çal, selâm ver. İçeri girince "Allah'ın peygamberi beni sizin kızınızla evlendirdi, de." buyurdu. Ömer bin Vehb İs­lâm'a yeni girmiş sert mizaçlı bir zat idi. Onun güzel ve akıllı bir genç kızı vardı.


Sa'd (r.a.), Resûlullâh'ın (s.a.v.) emrettiğini yaptı. Gittiği aile onu çirkin bir şekilde geri çevirdiler. Sa'd geri çıkmıştı ki Hz. Sa'd'in kızı odasından çıkarak "Ey Allah'ın kulu! Dön, eğer Allah'ın peygamberi beni seninle evlendirdi ise, ben Allah ve Resulünün razı olduğu şeye razıyım" dedi. Sonra babasına "Vahiy gelip, seni rezil etmeden kendini kurtar, kendini kurtar." dedi.


Bunun üzerine babası kalkıp Resûlüllah'a (s.a.v.) geldi. Resûlullâh (s.a.v.): Benim gönderdiğim kişiyi sen mi geri çevirdin? Adam: Evet, onu ben yaptım. Fakat Allah'tan beni bağışlamasını istedim. Biz onu yalan söylüyor zannet­miştik. Kızımı onunla evlendirdik, dedi. Resûlullâh (s.a.v.) Hz. Sa'd'a "Hanımının yanına git" dedi. O da hanımına bir şeyler almak için çarşıya gittiğinde müslümanların acele harbe çağrılması üzerine hemen savaşa gitti ve hiç durma­dan savaştı ve nihayet, şehit oldu. Resûlullâh (s.a.v.) onun yanına gelerek başını kucağına koydu. Sonra silâhını ve atını hanımına gönderdi ve "Onlara söyleyin; Allah onu sizin kızınızdan daha hayırlısı ile (hûrîlerle) evlendirdi. İşte bu da mîrasıdır." buyurdu. (Radıyallâhü anh)


 


FIKRA


 


Karadenizliler, bir konferans düzenlerler. Bu konferansa konuşmacı olarak ünlü bir Amerikali bilim adamı da davet edilir. Amerikalı konuk, bir hafta erken gelir, hem tatil yapar, hem de Türkleri yakından tanıma fırsatı bulur. Karadenizliler ile Amerikalı bilim adamı hemen her konuda anlaşırlar, uyum içinde konferans biter. Ayrılık günü gelir, Karadenizliler’i alır bir düşünce; “Biz bu değerli bilim adamına ne alalım?” Aralarında toplanırlar. Başkan konunun önemini vurgulamak için der ki: “Biz bu Türk dostu, değerli bilim adamına nasıl bir hediye alalım ki bizi unutmasın? Hem kullanışlı bir şey olsun, hem her eline aldığında bizi hatırlasın?” Salonda kısa bir sessizlik olur, arka sıralardan Temel elini kaldırır: “Sünnet ettirelim!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Başkası düştü mü "çürük tahtaya basmasaydı" deriz.Kendimiz düşünce,bastığımız tahtanın çürük olmasından şikayet ederiz. Cenab Şahabettin


YEMEK MENÜSÜ


·   Yeşil Mercimek


·   Pilav


·   Salata


·   Karışık Bisküvi


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: YELEN: (Tür.) Er. 1. Arzu, istek. 2. Fırtına.


Kız: TUYUĞ: (Tür.) - Şiir, şarkı, türkü. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Elinde demir orak
Mektup göndersem ırak
Cebinde tarağın
Bana yadikar bırak


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hangi macunla diş fırçalanmaz?


Cevabı Yarın.      


Dünkü Cevap: Öğretmen



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler