3 Ocak 2010 Pazar

3 Ocak 2010

 





































Bugün 3 Ocak 2010    18 Muharrem 1431 K.Evvel: 21 Kasım 57 Mekke'nin Fethi (630)-Mersin'in Kurtuluşu (1922)


HADİS-İ ŞERİF


 


Allah, Cehennemde cezası en hafif olanlardan birine şöyle der: Eğer yer yüzündeki her imkan (güç ve servet) senin elinde olsaydı, bu cezadan kurtulmak için, verir miydin? O kişi hiç tereddütsüz: verirdim, der. Allah şu açıklamayı yapar: Sen dünyada yaşarken, ben senden bu dediğimden daha kolayını, yani bana inanmanı ve hiçbir şeyi ortak koşmamanı istedim. Ama sen ise bana ortak koşmakta direttin.


 (Tirmizi).


 


SİYER   MEKKE'NİN FETHİ VE HANIMLARIN BİATİ


Mekke'nin fethinden sonra.halkın hepsi gelip birer birer Peygamber Efendimize İslâm üzere bîat etmeğe başladı. Önce erkekler İslâm üzerine bîat ettiler. Resûl-i Ekrem de Allah'a ve Resulüne itaat etmek üzere onların bîatını kabul eyledi. Erkeklerin bîatı tamâm olunca sıra kadınlara geldi. Mekke içinde şanlı ve itibarlı hatunlar diğer kadınların önlerine düşüp Peygamber Efendimiz'in huzuruna geldiler. Ebû Süfyân'ın hanımı Hind de gelmiş idi. Resûl-i Ekrem onlara Allah'a şirk koşmamak, hırsız­lık ve zinadan geri durmak, evlâdlarını öldürmemek, kimseye iftira etmemek ve Allâhü Teâlâ'nın emrine isyan etmemek üzere bîat etmelerini teklîf etti.


Sıra hırsızlık bahsine gelince Hind "Vallahi, eğer hır­sızlık etseydim Ebû Süfyân'ın malından nice şeyler çalardım" dedi. Ebû Süfyân orada idi. "Geçmiş var ise sana helâl olsun. Geleceğe bakalım" dedi. Fahr-i Alem hazretleri o vakit Hind'i tanıdı ye "Hind misin?" diye sor­du. O da "Ben Hind'im, geçmişi affet" diye cevâb verdi. Resûlullâh da affetti.


Sonra Resûl-i Ekrem bîate devam buyurarak zina etmemek şartını teklîf edince Hind, "Hür olan kadın hiç zina eder mi?" dedi.


Sonra Resûl-i Ekrem hâtûnların iftiradan sakınmala­rını teklîf edince, Hind "Vallahi, iftira çirkin şeydir. Şen bize güzel ahlâk ile emrediyorsun." dedi. Nihayet Allah'a ve Resulüne isyan etmemek teklîfine gelince de Hind "Biz buraya sonra isyan etmek niyetiyle gelmedik." dedf.


Hind, evvelce kanının heder edilmesi emredilmişken böylece affa mazhar oldu ve hâlis kalb ile îmâna geldi. Hattâ evine varıp ne kadar put yar ise, 'Bu kadar vakit size aldanmışız,' diyerek birer birer kırıp parçaladı. Re-sûlullâh'a iki oğlak hediye etti ve koyunlarının çok az doğurmalarından şikâyette bulundu. Peygamber Efen­dimiz de ona koyunlarının bereketlenmesi için duâ etti. Bu duanın bereketiyle koyunları çoğaldı. Bu sebebden Hind dâima ihtiyâç sahiplerine koyun hibe eder ve "İşte bu Resûlullâh'ın bereketiyledir. Bizi İslâm'a hidâyet eden Allah'a hamd ve senalar olsun" derdi. (el~Kâmil)


 


FIKRA


 


Temel gazetede dördüz çocuğu olan bir çifte dair bir haber okumuş. Gazete bunun atmış binde bir olduğunu yazıyormuş. Temel, “Ev işlerinden nasıl vakit puluylar çi acaba?..” demiş.


GÜNÜN SÖZÜ


 


Adaleti, aklın yardımı olmadan yerine getirmek imkânsızdır. ( J.A. Froude)


YEMEK MENÜSÜ


·   Yumurta,Beyaz Peynir


·   Zeytin,Salatalık,


·   Meyve Çayı


·   Mercimek Çorba


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: YAVEŞ: (Tür.) Er. 1. Ağırbaşlı, yumuşak huylu, sakin. 2. Şefkatli, sevecen.


Kız: TUZUN: (Tür.) - Yumuşak huylu, sakin kimse, soylu, asil.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


İnce yazma düreyim
Aç koynunu gireyim
Uyan uyan sar beni
Yar olduğunu bileyim


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Yankesiciler neden modayı takip ederler?


Cevabı Yarın.      


Dünkü Cevap: Samanyolu'nda


 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler