HADİS-İ ŞERİF
Ey Abdurrahman! Emirlik isteme. Eğer senin talebin üzerine sana emirlik verilirse, istediğin şeyin sorumluluğu sana yüklenir. Eğer sen talibi olmadan sana emirlik verilirse, o işte yardım görürsün. Bir iş için yemin eder, sonra da aksini yapmakta hayır görürsen, daha hayırlı gördüğün ne ise onu yap, ettiğin yemin için de kefarette bulun.Ravi: Buhari, Ahkam 5, 6 |
ANNE BABAYA İTAAT VE ÇOCUK TERBİYESİ
Allâhü Teâlâ anne ve babaya iyilik etmeyi emrediyor, onlara öf demeyi bile yasaklıyor. Kur'ân-ı Kerîm'de buyu-ruluyor ki, (meâlen) 'Ve Rabb'in emretmiştir ki, kendisinden başkasına ibâdet etmeyesin, anne ve babaya ihsanda bulunun, senin yanında onlardan biri veya ikisi de ihtiyarlık çağına gelirse sakın onlara öf -bile- deme ve onları menetme -azarlama- sözlerini kesme ve güzel hitapta bulun. Ve ikisi için merhametten tevazu kanadını indir ve de ki: 'Ya Rabbi! Beni küçükken terbiye ettikleri gibi ikisine de, merhamet buyur.' (İsrâ Sûresi, âyet 23-24)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) 'Bir kimse, anasına babasına itaatte, iyilikte bulunursa ne mutlu ona!.. Allâhü Teâlâ onun ömrünü arttırır.' buyurmuşlardır. Yani ona bereket, maişet (geçim) genişliği ve huzur verir.
İnsan, anasının babasının kadrini bilmeli, onlara hizmette kusur etmemeli, onların meşru olan emirlerine riâyette bulunmalıdır ki, mesut, müreffeh bir hayâta nail olabilsin.
Ebeveynine meşru bir surette hürmet ve itaat etmeyen bir kimse günahkârdır, ahlâka, İslâm âdabına zıt hallerde bulunmuş olur.
Zamanımızda ebeveynine karşı isyankâr olan kimseler çok görülmektedir. Bu hususta bir kısım ana babanın da kusurları vardır. Evlâdına çocukluğundan itibaren güzel bir terbiye vermeyen, ona güzel bir ahlâk numunesi olamayan, evlâdını İslâmiyet dâiresinde büyütmeyen, yabancıların terbiyesine teslim etmekten çekinmeyen bir anne ve baba, sonra evlâdından güzel bir muamele görmezse kendisini ayıplamalıdır.
Herkes kendi evlâdını güzelce terbiye etmeğe çalışmalıdır. Denilmiştir ki: Bir kimseyi, anası, babası terbiye etmezse zaman terbiye eder, zaman da etmezse cehennem pek güzel terbiye eyler. Her Müslüman kendi evlâdına dînî, ahlâkî vazîfelerini dâima telkin etmeli, onları ibâdete teşvik etmelidir.
|
FIKRA
Temel, bir Fransız ve bir Amerikalı ile ıssız bir adadaymış. Bir gün iyi huylu bir deniz perisi gelip demiş ki: “Uzun zamandır izliyorum sizi. Geminiz battıktan sonra çok acı çektiniz. Dileyin benden, ne dilerseniz.” Fransız; “N'olur beni Fransa'ya gönder!” demiş. Hoop gitmiş Paris'e. Amerikalı; “Beni de Amerika'ya lütfen!” demiş ve o da hoop California'ya. Sıra Temel'e gelmiş. Düşünmüş, düşünmüş; “O Fransız ile Amerikalı uşakları çok özledim. Getur onları geriye!..” |
GÜNÜN SÖZÜ
Yıpranmak paslanmaktan iyidir. Bishop Cumberland |
YEMEK MENÜSÜ
· FIRIN PATATES
· PİLAV
· CACIK
· MEYVE |
ÇOCUĞUNUZA İSİM
Erkek: SÜHEYL: (Ar.) Er. - Sema'nın güney yarımküresinde bulunan sefineyi Nuh burcundaki parlak ve büyük yıldızın adı.
Kız: SÜHANDAN: (Fars.) Ka. - Söz sahibi, güzel söz söyleyen. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder