15 Eylül 2010 Çarşamba

16 Eylül 2010






































Bugün 16 Eylül 2010 8 Şevval 1431 Eylül: 3 Hızır 134 Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.)'nin Vefatı (1959)-Çeşme'nin kurtuluşu (1922)


HADİS-İ ŞERİF


 


Ey Allah'ın Resulü dedim, "ben bir adama uğrasam, o beni ağırlamasa, sonra o bana uğrasa ben ona yaptığını yapayım mı?" "Hayır" dedi, "sen onu ağırla!" Bir gün Resulullah (sav) beni eskimiş bir elbise içerisinde görmüştü. "Senin malın yok mu (da böyle giyiniyorsun)?" diye sordu. "Allah bana deve, koyun, [sığır, at, köle] her maldan verdi!" dedim. "öyleyse" buyurdular, "üzerinde görülmelidir!".Ravi: Tirmizi, Birr 63


 


EBUL-FÂRUK SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN (K.S.)


Süleyman Hilmî Tunahan (k.s.) Hazretleri, Rûmî 1304 (Hicrî 1305-Mîlâdî 1888) yılında Silistre'de dünyâya geldiler. Babası, tahsilini İstan­bul'da tamamlamış ve Silistre'nin Satirli Medresesinde yıllarca mü­derrislik etmiş Osman Efendi'dir. Dedesi ise Kaymak Hafız nâmıyla mâ­ruf bir zât olup 110 yaşına doğru vefat etmiş olan Mahmûd Efendi'dir.


Hocazâdeler olarak bilinen bu asîl ailenin ceddi İdris Bey'e dayanır. İdris Bey, Fâtih Sultan Mehmed tarafından Tuna Hanı nasbedilmiş ve üstelik kendisine kız kardeşj tezvîc edilmiş bir zâttır.


Babası Osman Efendi, İstanbul'da tahsiline devam ederken rü'yâ-sında, vücûdundan kopan bir parçanın gökyüzüne çıkıp etrafa ışıklar saçtığını görür. Rü'yâyı, sulbünden gelecek bir evlâdının dünyâyı ma'nen aydınlatacağı şeklinde tâbîr eder. Bu isti'dâdı; Fehim, Süleyman Hilmî, İbrâhîm ve Halîl isimli dört oğlundan Süleyman Hilmi'de görür. Onun yetişmesi için hiçbir fedâkârlıktan kaçınmaz ve fevkalâde alâka gösterir.


Süleyman Efendi, ilk tahsilini Satirli Medresesi'nde ve Silistre Rüşdiyesi'nde yaptı. Daha sonra babası, tahsîlini tamamlamak üzere onu İstanbul'a gönderdi ve şu tavsiyede bulundu: 'Oğlum! Usûl-i fıkıh ilmine iyi çalışırsan dîninde kuvvetli olursun, mantık ilmine iyi ça­lışırsan ilminde kuvvetli olursun.'


İstanbul'da Fâtih dersiamlarından ve devrin meşhur âlimlerinden Baf­ralı Ahmed Hamdi Efendinin ders halkasına oturan Süleyman Efendi, bi­rincilikle icazet aldı. Bilâhare ihtisasını yapmak üzere Süleymâniye Med­reseleri, Medresetü'l-Mutehassısîn in Tefsîr ve Hadîs şubesine girip bi­rinci derece ile mezun oldu. Aynı zamanda giriş imtihanını birincilikle ka­zandığı Medresetü'l-Kuzât (Hukuk Fakültesi)'dan da me'zûnoldu. Böyle­likle devrinin aklî ve naklî ilimlerinde en yüksek dereceyi ihraz etmiş oldular.


Ezelî takdîr olarak Silsile-i Sâdât'ın 33. ve son halkası kendilerinin nasibi olduğundan, Seyyidler zincirinin 32. halkası Salâhuddîn ibnü Mevlânâ Sirâcüddîn (k.s.) Hazretleri'nden seyr ü sülûkünü tamamla­dılar. Sonra tecelliyâtın büyüklüğünden üstâzı, kendilerini İmâm-ı Rab-bânî Müceddid-i Elf-i sânı (k.s) Hazretleri'nin nisbet-i rûhâniyesine teslim ettiler. Dünyânın şu son zamanlarında ilâhî feyzden nasipleri bu­lunan insanları yüksek himmetleriyle küfr u dalâl çukurundan îmân ve ihlâs sahasına çekip çıkardılar, hâlen de çıkarmaktadırlar.


Süleyman Hilmî Tunahan (k.s.) Hazretleri, 16 Eylül 1959 (Hicrî 13 Rebîulevvel 1379) Çarşamba günü irtihal buyurdular. (Kaddesallâhü sirrahü'l-e'azz). Ancak tasarruf ve irşâdları tamâmiyle ve kemâliyle berdevamdır. Çenâb-ı Hakk sevenlerini ve bütün mü'minleri şefaatle­rine nail kılsın. Âmîn.


 


FIKRA


 


Temel lüks bir lokantaya gitmiş ve en pahalısından bir şarap ısmarlamış... Garson, “Hangi yılı tercih edersiniz?” diye sorunca Temel, “Pi mahsuru yoksa hemen isteyrum!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Yaşamak için yemelisin,yemek için yaşamamalısın. Cicero


YEMEK MENÜSÜ


·   PATLICAN MUSAKKA


·   BULGUR PİLAVI


·   YOĞURT


·   PEYNİR TATLISI


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: SÜRÜR: (Ar.) Er. - Sevinç.


Kız: SÜLVANE: (Ar.) Ka. - Yüreğe ferahlık veren ruh, iç açıcı ilaç.


MANİ


 


Yeşil iplik bükerim
Yare yelek dikerim
Yelek yare olmazsan
Vallahi seni sökerim


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Elekle su nasıl taşınır?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Ayakkabıya


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler