KABİR ÂLEMİ
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: "Mümin kul artık dünyâya veda edip âhirete yöneldiği zaman yanına yüzleri güneş gibi bembeyaz parlayan melekler gelir. Yanlarında cennetten getirdikleri kefenler ve güzel kokular bulunur. Göz alabildiği yere otururlar. Ardından ölüm meleği gelip ölmek üzere olan kişinin başucuna oturur. Ona, 'Ey mutmainne olmuş (tevhid ve ihlâs ile itaat eden) nefis! Çık o bedenden; Rabb'inin mağfiretine ve rızâsına kavuş.' der.
Ruh, bir su kabından damlayan su gibi çıkıp gider. Melekler bu ruhu alıp göz açıp kapayıncaya kadar onu cennet kefeni ve kokularıyla süslerler. Ondan, yeryüzündeki kokuların en güzeli saçılmaya başlar...
Sonra onu dünya semâsına kadar getirirler. Kapıların açılmasını ister; kapılar açılır. Melekler onu güzel karşılar ve uğradıkları her semadan öbürüne kadar her tabakadan bir kısım melek yedinci tabakaya varıncaya dek onu teşyi (yolcu) ederler. Yedinci tabakaya vardıklarında Allâhü Teâlâ meleklerine, "Onun kitabına, illiyyûn'a (cennete) gireceklerdendir.' diye yazın. Sonra onu tekrar yeryüzüne indirin. Onları topraktan yarattım, oraya döndüreceğim ve bir kere daha oradan çıkaracağım." buyurur.
Ruh cesedine iade edilir ve iki melek gelir, 'Rabbin kim?' der. 'Rabb'im Allah.' 'Dinin nedir?' 'Dinim İslâm.' 'Size gönderilen kişi hakkında ne dersin?' 'O (Muham-med Mustafa) Allah'ın Resulü'dür, ona îmân ettim ve onu tasdik ettim.' der. Sonra bir ses gelir: "Kulum doğruları söylemiştir. Ona, cennet yataklarından bir yatak serin; cennet elbiselerinden elbiseler giydirin. Cennete açılan bir kapı açın ki, oranın güzel kokuları kuluma da gelsin!"
Kulun kabri göz alabildiğine genişletilir. Bundan sonra güzel yüzlü, güzel kokulu bir adam çıkagelir. Ona, 'Seni sevindirecek bir müjdeyle geldim. Zira bu gün sana vaad olunan gündür,' der. Adam sorar: 'Sen kimsin?' 'Ben senin salih amellerinim.' Bunun üzerine adam: 'Ey Rabb'im! Bir an evvel kıyameti kopar da (cennetteki) aileme ve hizmetçilerime kavuşayım.' diye duâ etmeye başlar."
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder