HÂCE ALİ RÂMÎTENÎ (K. S.)
Silsile-i Sâdât'ın on ikinci halkası olan Hâce Ali Râ-mîtenî (k.s.), Buhârâ'ya 10 km. mesafedeki Râmîten'de doğdu. Lakabı Hâce Azîzân'dır. Ali Râmîtenî Hazretleri dokumacılık yapardı. Dînî ilimleri mükemmel bir şekilde tahsilden.sonra Mahmud İncir Fağnevî Hazretlerine inti-sâb etti. Üstâzı Mahmud Fağnevî Hazretleri, vefatı yaklaşınca hilâfeti Ali Râmîtenî'ye emânet etti.
Alâüddevle es-Simnânî ile mektuplaşırdı. Birgün Şim-nânî, Hâce Ali Râmîtenî'ye bir haberci göndererek 'Bizler de sizler de fakîrlere, miskinlere hizmet ediyor, onlara yemek yediriyoruz. Biz zahmet çekerek bunu yapıyoruz, siz ise hiç zahmet çekmeden elinizde ne varsa onunla hizmet ediyorsunuz. Fakat insanlar sizden razı oluyor, size teşekkür ediyor, bizden razı olmuyor, şikâyetçi oluyorlar. Bunun sebebi nedir?' diye sordu.
Ali Râmîtenî Hazretleri şöyle cevap verdiler. "Yaptığı iyilikleri başa kakarak hizmet edenler çoktur. Yaptığı iyiliğin kabulünü ümid ederek hizmet edenler ise azdır. Sizler bu şekilde hizmet etmeye çalışın ki, hiç kimse size karşı öfkelenip şikâyetçi olmasın."
"Ey îmân edenler! Allah'a öyle tevbe edin ki nasph (gayet ciddî, müessir, öğütçü) bir teybe olsun..." mealindeki (Tahrîm Sûresi, 8.) âyet-i kerîmeyi şöyle tefsir buyurdular: "Burada hem işaret, hem de müjde vardır. Tevbeye ve günahlardan dönmeye işaret, tevbenîn kabul olunacağına da müjde vardır. Çünkü Allâhü Teâlâ, tevbeyi kabul etmeyecek olsaydı kullarına tevbe etmelerini emretmezdi. Emrettiğine göre bu emir, tevbenin kabul olunacağının delîli ve müjdesidır. Lakin kabul edildiğinden şüphe etmeden kişi kendisini hep kusurlu, günahkar görmelidir.."
Hâce Ali Râmîtenî (k.s.) buyurdular: "Kişi amel etmeli, fakat buna rağmen hiçbir şey yapmadığına ve yaptığı amelde kusur ve noksanlar olduğuna inanmalı ve tekrar amel etmeğe başlamalıdır."
Hâce Ali Râmîtenî (k.s.) irşâd emânetini, halîfelerinden Muhammed Baba Semmâsî (k.s.) Hazretlerine teslim ettiler ve 721/1321 yılının Ziikâde ayında, yüz otuz yaşında âhirete irtihâl buyurdular. Buhâra'nın Râmiten kasabasındaki kabr-i şerîfleri hâlâ ziyaret edilir. Kuddise sirruh.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder