19 Eylül 2010 Pazar

19 Eylül 2010




































Bugün 19 Eylül 2010 11 Şevval 1431 Eylül: 6 Hızır 137 Son Sahabi Amr Bin Tufeyl (r.a.) Vefatı (718)-İstanbul Rasathanesi Kuruldu (1576)-İlköğretim Haftası-Güz Yağmurları


HADİS-İ ŞERİF


 


Kıyamet gününde verdiği sözde durmayan herkes için bir bayrak bulunur. Vefasızlığı ve dönekliği ölçüsünde yükseltilir. Haberiniz olsun! Milletin başına geçen kimsenin döneklik ve vefasızlığından daha büyük döneklik ve vefasızlık yoktur. Ravi: Müslim, Cihad 16


 


İLMİN FAZİLETİ


Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: "İlim öğrenin. Zîrâ ilmi Allah için öğrenmek (Allah'tan) korkmaktır. İlim talebi (öğrenmeyi istemek) ibâdet, (ilim) müzâkeresi teş­bih, tahsili (elde edilmesi) ise cihaddır. Bilmeyenlere ilim öğretmek sadaka, onu ehline vermek de (Allah'a) yakınlıktır. Çünkü ilim, helâl ve haramı gösteren işaretler ve cennet ehlinin yollarının kandilleridir. İlim yalnızlıkta dost, gurbette arkadaş, yalnızlıkta konuşan (yoldaş), bol­lukta ve darlıkta yol gösterici, düşmanlara karşı silâh, dostlar yanında ziynettir.


Allah, ilimle milletleri yükseltir ve onları eserleri anlatılan, yaptıklarına uyulan ve görüşlerine başvurulan iyilikte reh­ber kılar. Sohbetlerine melekler katılmak isterler, kanatları ile onları okşarlar. Yaş ve kuru (her şey), denizde yaşayan balıklar ve diğer canlılar, karadaki yırtıcı ve diğer hayvan­lar, onlar için istiğfar ederler. Çünkü ilim, kalplerin ceha­letten hayat bulması, gözlerin karanlıktan aydınlanmasıdır.


Kul, ilimle (dünyâda ve.âhirette) hayırlı mevkilere ve yüksek derecelere ulaşır. İlim üzerinde düşünmek, oruç sevabına eşittir. İlim öğretmek geceyi (namazla) ihya et­meye denktir.


. Sıla-ı rahim (akrabalarla alâka) ilimle devam ettirilir. İlimle helâl haram(dan ayrılarak) bilinir. İlim amelin rehbe­ridir. Amel, ilme tâbi olur, uyar. İlim, bahtiyarlara ilham olu­nur (verilir), bedbahtlar ise ondan mahrum kalır.


BİR TEVAZU NUMUNESİ


Sultân İkinci Bâyezid-î Han zamanında İstanbul'da şid­detli bir zelzele ye veba baş göstermişti hastalığın sona ermesi için Resûluîlâh'dan (s.a.v.) şefaat istemek üzere âlimler Cemal Halveti Hazretleri'ni seçtiler. Sultanın da rica ve emriyle Cemâl Efendi Medîne-i Münevvere'ye git­mek üzere İstanbul'dan ayrılıp Anadolu yakasında Üskü­dar'a ayak basar basmaz Allah'ın izniyle bütün belâlar ve musibetler sona eriverince Cemâl Efendi:


"Ben ne derece ceza ve gazaba lâyık imişim. İstanbul halkı benim yüzümden o kadar zahmet ve musîbete uğ­radı. Ben aralarından ayrılır ayrılmaz kurtuldular." buyur­muştur.


 


FIKRA


 


Temel ve Dursun bir inşaatta bekçilik yapmaktadırlar. Yaz sıcağından ve sineklerden bunalan Temel, Dursun’a; “Ula Tursun, gir şu yorganun altuna da şu sineklerden kurtulalum!” der ve yorganın altına girerler, orada uyur kalırlar. Gece olunca ve sinekler gider, yerlerine ateş böcekleri gelir. O sırada uyanan Temel yorganın altından bakar ve ateş böceklerini görür. Kafasını hemen yorganın altına sokar. Dursun, Temel’e sorar “Ula Temel, ne oldi?” Temel cevap verir: “Sorma Tursun, duşarda sinekler ellerine el feneri almuş pizu ariyler daaa!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Yapılırken heyecan duyulmayan işler başarılamaz. Emerson


YEMEK MENÜSÜ


·   ROSTO KÖFTE


·   PİLAV


·   ÇOBAN SALATA


·   TULUMBA TATLISI


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: SÜNNETULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın koyduğu nizam.


Kız: SÜMBÜLVEŞ: (Fars.) Ka. - Sümbüle benzeyen, sümbül gibi güzel.


MANİ


 


Geline bak geline
Kına yakmış eline
Ne mutlu bu geline
Gidiyor sevdiğine


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hangi bağda üzüm yetişmez?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Virgül

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler