EHL-İ SÜNNETİN ALÂMETLERİNDEN
...Hulefâ-yı Râşidîn'i zikretmek hutbenin şartlarından olmasa da Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat'in -Allah onların sa'yini meşkûr eylesin- alâmetlerindendir.
Bunu ancak kalbi hasta ve itikadı bozuk olan kimseler bilerek terk eder.
Fare edelim ki bunu yapan, taassup ve inatla terk etmemiştir. Peki, "Her kim bir kavme benzerse o onlardandır." tehdidinin cevabında ne der? Ve töhmete düşmekten nasıl kurtulur? Hâlbuki Peygamber Efendimiz "Töhmet mevkîlerinden kaçının." buyurmuştur.
Eğer bu kimse Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'in üstünlüğü hususunda şüphe içinde ise o Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat yolunu terk etmiştir.
Eğer o, Hz. Osman ye Hz. Ali'ye muhabbet hususunda tereddüt içerisinde ise yine bu ehl-i sünnetten çıkmış demektir...
Ona büyük din imamlarından nakledildiği gibi Hz. Ebû Bekir ye Hz. Ömer'in üstünlüğünün sahabe ve tabiînin icmâı ile sabit olduğunu anlatmak gerekir.
Bu imamlardan birisi de İmam Şafiî'dir (rh.).
Şeyh Ebu'l-Hasan el-Eş'arî, önce Hz. Ebû Bekir'in sonra Hz. Ömer'in diğer bütün ümmet üzerine üstünlüğünün kat'î olduğunu söylemiştir.
Halîfeliği sırasında, Hz. Ali'nin, memleketin kürsüsünden kendi taraftarlarından büyük bir kalabalığa karşı "Ebû Bekir ve Ömer bu ümmetin en fazîletlileridir." dediği tevatür üzere rivayet olunmuştur.
İmam Zehebî, bu sözün Hz. Ali'den seksen küsur kişi tarafından nakledildiğini söylemiş ve onlardan bir kısmının isimlerini saymıştır... (Mektubat-ı İmâm-ı Rabbani, 2-15)
BEYİT:
Altun ile mîzanda bir gelse dahi seng
Sıklette bir olmak ile kıymette bir olmaz.
(Kemal Paşazade)
Altın ile taşlar aynı ağırlıkta olsa da kıymetleri aynı olmaz.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder