16 Şubat 2010 Salı

17 Şubat 2010
























































Bugün 17 Şubat 2010     3 R.Evvel 1431 Şubat: 4 Kasım 102 Türk Medeni Kanununun Kabulü (1926)-Şeyh Şamil'in Medine'de vefatı (1871)-Kelkit, Akçaabat ve Tercan'ın Kurtuluşu (1918)-Fırtına


HADİS-İ ŞERİF


 


Boğularak ölen şehiddir. Yanarak ölen şehiddir. Gurbette ölen şehiddir. Yılan gibi bir haşeratın sokup zehirlemesinden dolayı ölen şehittir. Karın sancısından ölen şehiddir. Çöken evin altında kalan şehiddir. Damdan düşüp ayağı veya boynu kırılarak ölen şehiddir. Üzerine taş yuvarlanarak ölen şehiddir. Canını korurken öldürülen şehiddir. Malını korurken öldürülen şehiddir. Din kardeşini savunurken ölen şehiddir. Komşusunu savunma uğrunda öldürülen şehiddir. İyiliği emredip kötülükten sakındırırken ölen şehiddir.  (İbn-i Asakir).


 


DİN FITRÎDİR


İnsanlar, din duygusu ile doğar, hattâ dinsiz yaşamak isteyenler bile bunaldıkları zaman bir dine sarılmaktan kendilerini alamazlar. Onun içindir ki âlimler İnsanların dinsiz yaşaması"mümkün olamaz.' demişlerdir. Çünkü din, ruhların gayet lüzumlu bir gıdası, değerli bir ihtiyâ­cıdır. İnsanlığı ıslah eden dindir. Musibet ve felâket za­manlarında insanın sığınabileceği şey din nimetidir. Din, her iyiliğin mayası, adalet ve insaniyetin gayesidir.


Zamanımıza kadar gelip geçen insanlar arasında eğri doğru nice dinler ortaya çıkmıştır. Ancak Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) bizlere öğretmiş olduğu din, bütün dinlerin sonuncusu ve en üstünüdür. İnsanları kurtaracak dünyâ ve âhiret saadetlerine erdirecek din, İslam dinidir. Kur'ân-ı Kerîmde meâlen 'Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır...' (Âl-i İmran Sûresi, âyet 19) buyuruluyor.


İslâm, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.); İtikatta, amel­de, ahlâkta bizlere beyân ve tebliğ ettiği, ulaştırdığı şeylerdir.


İtikâd, amel ve ahlâkta Peygamber Efendimiz'in tarif buyurduğu gibi olmaya çalışmalıyız. Dinimiz bizim için büyük bir nimet, şeref ve saadettir.


CEMÂATLE NAMAZ


Übeyy bin Ka'b (r.a.) şöyle nakleder: Bir gün Resû­lullâh (s.a.v.) bize sabah namazını kıldırdı ve: "Falan burada mı?" buyurdu. 'Hayır' dediler. 'Falan burada mı?' buyurdular. 'Hayır' dediler.


Bunun üzerine şöyle buyurdular: "Yatsı ve sabah na­mazı, münafıklara en ağır gelen namazlardır. Bunlarda olan fazileti bilseydiniz, o namazlara, dizlerinin üzerinde emekleyerek de olsa gelirdiniz. Birinci saf meleklerin safı gibidir. Birinci safın faziletini bilseydiniz ona koşardınız.


Bir kişinin diğer bir kişi ile cemaat olarak kıldığı namaz-(ın sevabı) tek başına kıldığı namazdan daha fazladır. Bir kişinin iki kişi ile beraber cemaat olarak kıldığı namaz bir kişi ile kıldığı namazdan daha faziletlidir. (Cemaat) çoğal­dıkça bu Allâhü azze ve celleye daha sevimlidir.


 


FIKRA


 


Hoca kürsüye çıkar çıkmaz: "Ey cemaat ne anlatacağımı biliyor musunuz?" der fakat cemaatin ancak küçük bir kısmı bilmiyoruz der Hoca:


 


-"O zaman bilenler bilmeyenlere anlatsın" der ve vaaz etmeden kürsüden hemen iner


GÜNÜN SÖZÜ


 


Bir devlet adamının kalbi kafasında olmalıdır. Napoleon


YEMEK MENÜSÜ


·   Kağıt Kebabı


·   Pirinç Pilavı


·   Meyve


·   Puding


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: UĞUREL: (Tür.) Er. - Eli uğurlu olan.


Kız: TEVHİDE: (Ar.) Ka. - 1. Birkaç şeyi bir araya getirme. 2. Allah'ın birliğine inanma.


 


MANİ


 


Dağdan kestim kereste
Kuş besledim kafeste
Yârin hasta dediler
Yetiştim son nefeste


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hangi kaba su konmaz?


Cevabı Yarın.      


Dünkü Cevap: 06 olduğundan




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler