EN BÜYÜK VAİZ: ÖLÜM
Makedonyalı İskender öldüğü zaman, sağlığında yanında bulundurduğu ve nasihatlerini dinlediği Yunan, Fars, Hind ve diğer kavimlerin ileri gelen âlim ve filozofları başında toplandılar. İçlerinden biri söz alarak "Her birimiz öyle bir söz söyleyelim ki, yakınları için bir taziye, halk için bir öğüt olsun." dedi. Sıra ile söylediler:
"İnsanları esîr eden şimdi esîr oldu."
"Sen bizim için öğüt veren birisi idin, fakat bize ölümünden daha tesirli bir öğüt vermedin. Aklı olan düşün
sün, ibret almak isteyen alsın."
"Ey büyük hükümdar! Bulutun gölgesinin çekilmesi gibi hükümdarlığın çekilip gitti. Sineklerin bıraktığı izlerin
silindjği gibi hükümdarlığının izleri silinecek."
"Akıbeti ölüm olan bir kişi, nasıl olur da kendisini sonunda yok olup savrulacak olan dünyâ mallarını toplamaya verir? İşte buna şaşılır."
"Sana ne oldu da âzâ(organ)larından birini bile kıpırdatamıyorsun? Hâlbuki daha önce yeryüzünün müstakil
hükümdarı idin. Sana ne oluyor ki, içinde bulunduğun yerin darlığından kurtulmak istemiyorsun? Hâlbuki geniş
yeryüzü sana dar geliyordu."
"Bir dünyâ ki, sonu böyle oluyor, evvelinde ondan el etek çekmelidir."
"Ey çalışıp didinip yorulan kişi! Muhtaç olduğun zaman seni bırakıp perişan edecek şeyleri topladın, Nihayet topladığın şeylerin vebali sana yüklendi ve bunların günâhına bulaştın. Ne topladınsa başkaları için topladın, vebali ise sana kaldı,"
"Ey kendisine yeryüzünün eni boyu dar gelen kişi! Şimdi seni kuşatan toprakla hâlinin nasıl olduğunu keşke bilseydim."
"Ey insanlar, ey akıl ve fazîlet sahibleri! Sevinci sürek li olmayan ve lezzeti yarıda kesilen şeylere rağbet etmeyiniz. Artık doğru yolun mu, yahut azgınlık ve bozgunculuk yolunun mu doğru olduğu apaçık ortaya çıkmıştır."
"Uyuyanın rüyasına bir bakın, bir anda nasıl bitiyor? Bulutun gölgesine bakın, bir anda nasıl çekilip gidiyor?" |