22 Eylül 2009 Salı

22 Eylül 2009






































 



























Bugün 22 Eylül 2009 4 Şevval 1429 Eylül: 9 Hızır:140 Yavuz Sultan Selim'in Vefatı (1520)


HADİS-İ ŞERİF


 


 


Borç almaktan sakının! çünkü o, gecenin kaygısı, gündüzün ise zilletidir.


Hadis-i Şerif ( Beyhaki )


 


YAVUZ SULTAN SELİM HAN


Yavuz Sultan Selim Han geceleri üç dört saatten fazla uyumaz, vaktini ilim öğrenmekle geçirirdi. Okumaya o kadar meraklı idi ki, harbe gidiş ve dönüşlerinde bile yanında kitap bulundururdu. Mısır seferi dönüşünde, İstanbul'a gelinceye kadar Ibn-i Tanriberdi'nin En-Nücûmü'z-Zâhire fî Mülûki Mısîr ve'l-Kâhire adlı Arapça eserini, Ahmed ibn-i Kemâl Paşa ile mütalaa etmiştir. Kemal Paşazade, Os-manlı tarihini onun emri ile yazmıştır.


Osmanlı sultanları arasında, tefsir, hadîs, fıkıh, târih, edebiyat gibi ilimlerde en çok bilgisi olanlardan birisi de Yavuz Sultan Selim Han'dır.


Devlet işlerinde sağlam ve kat'î bir tavırla hareket eden Sultan, herhangi bir devlet işini karâra bağlamadan önce, muhtelif yollarla o iş hakkında vezirlerin ve diğer alakalıların fikirlerinden istifâde ederdi. Uzun süre düşündükten sonra son kararını verir ve ondan dönmezdi. Muntazam bir istihbarat teşkilâtı vardı. Bu teşkilât vasıtasıyla ülke içinde ve dışında geçen hâdiseler hakkında malûmat alırdı. Mühim işlerde bizzat kendisi araştırma yapardı. Bütün heybetine rağmen dâima sadeliği sever ve sâde giyinirdi. Kadirşinas bir zât olup, fikrini açık söyleyenin mütâlâasını kendi fikirlerine ters olsa bile dinler ve uygun ise yapardı.


Büyük İslâm âlimi Ahmed ibn-i Kemâl Paşa, devri ve şahsı için yazdığı mersiyesinde Yavuz Sultan Selim Han'ı şöyle medhediyor:


Az zaman içre çok iş etmiş idi


Sayesi olmuş idi âlem-gîr


Şems-i asr idi, asırda şemsin


Zilli memdûd olur, zamanı kasîr.


(Az zamanda çok işler başarmıştı. Gölgesi bütün cihanı tutmuştu. O padişah ikindi güneşi idi, bu vakitte güneşin gölgesi uzun, ömrü de kısa olur.)


Yavuz'un gayesi, Müslümanları ve İslâm devletlerini bir bayrak altında toplamak idi. Bu maksadını şu kıtasıyla ifâde etmiştir:


Milletimde ihtilâf u tefrika endîşesi


Kûşe-i kabrimde dahi bî-karâr eyler beni


Müttehidken savlet-i a'dâyı defa çâremiz


İttihâd etmezse millet dâ'dâr eyler beni.


FIKRA


 


Büyük bir hastanede 5 ünlü cerrah oturmuş hangi meslekten insanları ameliyat etmenin daha kolay olduğuna ilişkin sohbet ediyorlarmış. İlk cerrah; “Ben muhasebecileri, hesap uzmanlarını ameliyat etmeyi severim. İçlerini açtığım zaman her şey numaralıdır, iş kolay olur.” İkincisi; “Doğru ama elektrikçilerin, elektronikçilerin ameliyatı daha kolay olur. Her şey ayrı ayrı renktedir” Üçüncü cerrah; “Siz bir de kütüphanecileri, arşivcileri görün. Her şey alfabetik sıradadır, onun için onların ameliyatı çok kolay olur” Dördüncüsü; “İnşaatçıların ameliyatı da pek kolay olur” demiş. “Üstelik onlar iş bittikten sonra içeride parçalar, yabancı maddeler kalmasına alışıktırlar” Sonuncu cerrah; “Arkadaşlar” demiş “Siz her halde hiç politikacı ameliyat etmediniz. Onların kalbi yoktur. İçleri bomboştur. Beyinleri de öyle. Üstelik kafaları ile popoları birbirlerinin yerine takılabilir!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Dostluk, mantar yemeği gibidir. Zehirli veya zehirsiz olup olmadığı ancak yendikten sonra belli olur.


Uzakdoğu Atasözü


YEMEK MENÜSÜ


·         Ezogelin Çorbası


·         Tavuk Haşlama


·         Şehriyeli Pilav


·         Mevsim Salata


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: TOLAY : 1.Cemaat. 2.Topluluk.


Kız: AYCAN:Ay gibi sevilen,aydınlık can.


MANİ


 


Kayalarda kayarım


Yoktur benim ayarım


Ben sevdadan ölürsem


Kaderime yanarım


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Dokuz ay zindanda yatar
Altı ayda zil çalar oynar


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (BABA)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler