YAVUZ SULTAN SELİM HAN
Yavuz Sultan Selim Han geceleri üç dört saatten fazla uyumaz, vaktini ilim öğrenmekle geçirirdi. Okumaya o kadar meraklı idi ki, harbe gidiş ve dönüşlerinde bile yanında kitap bulundururdu. Mısır seferi dönüşünde, İstanbul'a gelinceye kadar Ibn-i Tanriberdi'nin En-Nücûmü'z-Zâhire fî Mülûki Mısîr ve'l-Kâhire adlı Arapça eserini, Ahmed ibn-i Kemâl Paşa ile mütalaa etmiştir. Kemal Paşazade, Os-manlı tarihini onun emri ile yazmıştır.
Osmanlı sultanları arasında, tefsir, hadîs, fıkıh, târih, edebiyat gibi ilimlerde en çok bilgisi olanlardan birisi de Yavuz Sultan Selim Han'dır.
Devlet işlerinde sağlam ve kat'î bir tavırla hareket eden Sultan, herhangi bir devlet işini karâra bağlamadan önce, muhtelif yollarla o iş hakkında vezirlerin ve diğer alakalıların fikirlerinden istifâde ederdi. Uzun süre düşündükten sonra son kararını verir ve ondan dönmezdi. Muntazam bir istihbarat teşkilâtı vardı. Bu teşkilât vasıtasıyla ülke içinde ve dışında geçen hâdiseler hakkında malûmat alırdı. Mühim işlerde bizzat kendisi araştırma yapardı. Bütün heybetine rağmen dâima sadeliği sever ve sâde giyinirdi. Kadirşinas bir zât olup, fikrini açık söyleyenin mütâlâasını kendi fikirlerine ters olsa bile dinler ve uygun ise yapardı.
Büyük İslâm âlimi Ahmed ibn-i Kemâl Paşa, devri ve şahsı için yazdığı mersiyesinde Yavuz Sultan Selim Han'ı şöyle medhediyor:
Az zaman içre çok iş etmiş idi
Sayesi olmuş idi âlem-gîr
Şems-i asr idi, asırda şemsin
Zilli memdûd olur, zamanı kasîr.
(Az zamanda çok işler başarmıştı. Gölgesi bütün cihanı tutmuştu. O padişah ikindi güneşi idi, bu vakitte güneşin gölgesi uzun, ömrü de kısa olur.)
Yavuz'un gayesi, Müslümanları ve İslâm devletlerini bir bayrak altında toplamak idi. Bu maksadını şu kıtasıyla ifâde etmiştir:
Milletimde ihtilâf u tefrika endîşesi
Kûşe-i kabrimde dahi bî-karâr eyler beni
Müttehidken savlet-i a'dâyı defa çâremiz
İttihâd etmezse millet dâ'dâr eyler beni. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder