HELÂL VE HARAM
Resûlullâh (s.a.v.), "Helâli talep etmek (kazanmak) her müelümana farzdır." buyurdular. Bazı İnsanların, tembellikten rehavete kapılarak 'zaten helâl kalmadı' demeleri cehalettendir.
. Resûlullâh (s.a.v.), "Helal acıktır, haram da açıktır. Iklel araeında şüpheli bazı İşler vardır." buyurmuştur. Allâhü Teâlâ da "Ey resuller! Sâfl (temiz) ve helâl şeylerden yiyin ve İyi amelde bulunun." buyurdu. (Mu'mi-nûn sûresi, âyet 51)
Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki:
• "Kim kırk gün helâl lokma yerse Allah onun kalbini nurlandırır, hikmet pınarlarını kalbinden diline akıtır."
Diğer bir rivayette "Allah onu dünyada zâhid kılar."
Hz. Sa'd (r.a.) Resûlullâh Efendimiz'den (s.a.v.) duaları Allâhü Teâlâ katında kabul edilenlerden olmayı istedi. Resûlullâh (s.a.v.), "Yiyeceklerini temiz (helâl) kıl, duana icabet olunur." buyurdular.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
"Beytü'l-Makdis'in üzerinde Allâhü Teâlâ'nın bir meleği vardır. O her gece şöyle nida eder; haram lokma yiyen kimsenin sarfı (nafile ibâdeti) de, adli (farz ibâdeti) de kabul olunmaz."
"Bir kimse on dirheme bir elbise alsa, parasının içinde bir dirhem haram olsa, o elbise üzerinde olduğu müddet çe Allâhü Teâlâ kıldığı namazı kabul etmez."
"İnsanın ateşte yanması, vücûdunda haramdan bir et parçası meydana gelmesinden evlâdır."
"Bir kimse kazandığı malın nereden geldiğine ehemmiyet göstermezse, Allâhü Teâlâ da onun cehenneme
nereden gireceğine ehemmiyet vermez."
"İbâdet on parçadır. Dokuzu helâli talep etmekdir."
"Bir kimse günah yoldan kazandığı mal ile sıla-i rahim eder, onunla tasadduk eder veya onu Allah yolunda harcarsa, Allâhü Teâlâ hiçbirini (kabul etmez ve) onların hepsini bir araya toplayarak cehenneme atar."
Ibn Abbâs (r.a.) buyurdu ki: "Allâhü Teâlâ, karnında haram lokma olan kimsenin namazını kabul etmez." |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder