24 Eylül 2009 Perşembe

25 Eylül 2009




























 












 



































Bugün 25 Eylül 2009 7 Şevval 1429 Eylül: 12 Hızır:143 Yıldırım Bayezit'ın Niğbolu Zaferi (1396)


HADİS-İ ŞERİF


 


Siz kadınların evinizde ev işlerini yaparken çektiğiniz sıkıntı, inşaallah(cephede)Allah yolunda savaşanların sevabına denk sayılır. (Ebu Ya’la).


 


OSMANLI'NIN SAĞLIK HİZMETLERİ


 


 Sağlık, insanoğluna verilmiş büyük bir nimettir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.), Hz. Abbâs'a (r.a.) hitaben: "Ey Abbâs, Ey Resûlullâh'ın amcası, Allâhü Teâlâ'dan dünyâda ve âhirette afiyet iste" ve "Ey Allah'ın kulları, tedâvî olunuz, zîra, Allâhü Teâlâ hiçbir hastalık yaratmamıştır ki ondan ha­lâs için bir deva yaratmamış olsun" buyurmuşlardır. Be­denin ve fikrin rahatı ancak sıhhat ile olduğu için hayât ve sıhhate edilecek hizmet en hayırlı hizmettir.
Bu hususa hakkıyla vâkıf olan Osmanlı, her devirde memleketin her köşesinde pek mühim ye övülmeye lâyık nice sağlık müesseseleri vücûda getirmiş ve halkın fukara ve kimsesizlerinden binlerce hastanın sıhhat ve afiyetle­rini temin etmek hizmetinde bulunmuştur. Husûsiyle İkin­ci Abdülhamîd Han'ın hizmetleri takdire şayandır. Geniş hudûdlarına rağmen devletin her köşesine bîmârhâne, tımarhane, şifâhâne veya dârüşşifâ denilen hastahâneler tesis etmişlerdir. Bunlardan bazıları şunlardır:
30 Aralık 1898'de Gülhane Serîriyât Hastahânesi ve Tabâbet-i Askeriye Tatbikat Mektebi; 1899'da Şişli tepele­rinde Sultanın bizzat bütyn masraflarını üstlendiği Hamî-diye Etfai Hastahâne-i Alisi inşâ edildi. Kastamonu ve Hüdâvendigâr vilâyetlerinde hastahâneler tesîs edildi. Adana, Ankara, Aydın ve Konya vilâyetlerinin bir çok ma­hallerine seyyar hastahâneler ve doktorlar gönderilmiştir.
Çiçek hastalığı için Medîne-i Münevvere ve Basra gibi uzak mahallere dahi birçok masraflarla "Aşı istihzârnâ-neleri" açılmış ve Devlet-i Aliyyenin en ücra yerlerine ve en küçük köylerine dahi şehâdetnâmeli ve muvazzaf aşı­cılar gönderilerek oradaki vatan evlâdına meccânen aşı­lar yapılmış, çocukların doğumundan altı aya kadar aşı-landmlmaları da temin edilmiştir.
Kuduz illetine karşı İstanbul'da "Dâü'l-kelb Tedâyîhâne-si" Bağdâd, Selanik, Şâm, Diyarbekir, Erzurum gibi bazı merkezlere ayrıca "dâ'ü'l-kelb ameliyathaneleri" tesîs olunmuştur.
Kağıthane menba suları toplanarak İstanbul'un bir çok mahallerinde inşâ olunan Hamîdiye çeşmelerine tevzî edilmiştir. Böylelikle Galata, Beyoğlu, Taksîm ve Şişli ta­raflarında zuhur eden hastalıklara karşı tedbir alınmıştır.


FIKRA


 


Devrim mahkemelerinden birinde yargılanıyordu sanık. Mahkeme başkanı karar aşamasında, yanında uyuklayan üyeyi uyandırdı, “Ne diyeceksiniz karar hakkında?” diye sordu. Üye yargıç, uyku sersemliği içinde “Asılsın” dedi. Mahkeme başkanı şaşkın şaşkın baktı arkadaşının yüzüne “ Ama... Bu dava idamı gerektirecek denli önemli bir dava değil...” Böylesine basit bir sorundan dolayı uykusunun bölünmesine bozulan yargıç hemen kesin tavrını koydu “Öyleyse kesilsin!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Dostlarımızdan şüphelenmek, onların ihanetinden çok daha utanç vericidir.


La Rochefoucauld


YEMEK MENÜSÜ


·         Kaşarlı Domates Çorbası


·         Tas Kebabı


·         Sade Pilav


·         P.Ayran


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: TEZCAN : Telaşlı, heyecanlı


Kız: AYÇAN:Ay gibi aydınlık kişi.


MANİ


 


Mendilim yelleniyo


Şu gönlüm eğleniyo


Şu macirin kızları


Oğlanmı beğeniyo


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Ham iken tatlı
Olmuşu acı


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: YATAK






 




 




 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler