ALLAH'IN KULA MUHABBETİ
Allâhü Teâlâ'nın bir kulu sevmesi için o kulun günahlardan arınması şarttır. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyurulmuştur: (meâlen) "Allâhü Teâlâ da sizi sevsin ve sizin günahlarınızı mağfiretle örtsün, yarlığasın." (Al-ı Imran sûresi, âyet 31)
Bir hadîs-i kudsîde şöyle buyurulmuştur: "Kulum nafile ibadetlerle bana öyle yaklaşır ki ben de onu severim."
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
• "Muhakkak Allâhü Teâlâ dünyayı sevdiğine de sevmediğine de verir. İmânı ise ancak sevdiğine verir."
*.J'Kİ,™ A."ah için tevâzû 9österirse Allah onu yüceltir, kim kibirlenirse onu alçaltır. Zâtını çok zikredeni Allah sever. Sonra da onun işiten kulağı olur."
w Allâhü Teâlâ'nın kulunu sevmesinin alâmeti onu diğer şeylerden uzaklaştırması ve zâtı ile diğer sebepler arasına mâni koymasıdır.
Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Allah bir kulunu sevdiği zaman onu belâya müptelâ eder (uğratır), fazla sevdiği zaman iktinâ eder." Onu iktinâ et-mesinin mânâsı sorulunca "Onun malını ve ehlini almasıdır." buyurdu.
• "Allah bir kulunu sevdiği zaman onu belâya müptela kılar, eğer sabrederse ve razı olursa onu mümtaz kullarından kılar."
Kulun Allah'a olan muhabbetinin alâmeti, Allah'ın sev-dıgı şeyleri kendi sevdiği şeylere tercih etmesi, Allah'ı çok zikretmesi ve Allah'a münâcâtın kendisine başka şeylerden daha sevimli olmasıdır.
İYİLİK, DUÂ İÇİN DEĞİL ALLAH İÇİN
Hz Aişe'ye (r.anha) bir kadın gelip bir şeyler istemiş o da hizmetçisine bir şeyler vermesini emretmişti Hizmetçi verip yanına geldiğinde Hz. Âişe (r. anha) 'O sana ne dedi?' deyince 'Allah bereket versin.' dedi Bunun üzerine "Git, ona yetiş ve 'Allah sana da bereket versin' de ki, bu söz onun sözüne karşılık olsun. Sadaka da bizim için fazîlet -sevab- olsun." buyurdu. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder