ORUÇ ALTI ŞEY İLE TAMAM OLUR
Gözünü ve kalbini meşgul eden, kendisini Allah'ı hatırlamaktan alıkoyan ve bakılması haram veya mekruh
olan her şeyden korumak. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "(Şehvet nazarı ile) bakmak, şeytânın zehirli oklarından
bir oktur. Kim Allah korkusuyla onu terk ederse, Allâhü Teâlâ ona öyle bir îmân nasîb eder ki, zevkini kalbinde
duyar." buyurdular.
Dilin orucu, dilini hezeyan, yalan, gıybet, koğuculuk, çirkin söz ve mücâdeleden korumak; zikir, teşbih ye Kur'ân
okuyarak meşgul etmektir. Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîflerinde;
"Oruç, (bütün fenalıklardan ve cehennemden) bir kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu vakit cahillik edip kem (kötü) söz söylemesin. Şayet birisi kendisiyle itişir ve kendisine çirkin kelimeler kullanırsa (ona); 'ben oruçluyum,' desin." buyurdular.
Kulağı, dinlenilmesi dinde yasak olan her şeyden muhafaza etmektir.
El ye ayak gibi diğer bütün uzuvlarını da kötülükten, midesini şüpheli lokmadan korumak.
İftar vakti az yemek: Helâl yemeğinden doyuncaya kadar yemek, fakat midesini tıkabasa doldurmamak. Ma
lûmdur ki oruçtan maksat açlık ile şehveti kırarak takvayı kuvvetlendirmektir.
İftardan sonra korku ile ümit arasında olmaktır: Acaba orucu kabul edilen mukarrebler (Allah'a yakınlardan
mı, yoksa kabul olmayanlardan mıdır? Bunu düşünmeli dir. Hattâ yalnız oruçta değil, yaptığı her ibâdetin sonun
da bunu düşünmelidir.
TERAVİH NAMAZI İLE ALÂKALI BİR MESELE
Bir kimse imam yatsı namazını kıldırıp, terâvîhe başladığı esnada mescide gelse ne yapması îcab eder?
Cevap: Evvelâ yatsı namazını kendi başına kılar, sonra teravih için imama uyar. Terâvîh nihayet bulunca noksan rek'âtleri tamamlar, sonra da vitir namazını kendi başına kılar. Bununla beraber imam ile vitri kılıp sonra terâvîhi tamamlaması da caiz görülmüştür.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder