YEMEK İKRAM ETMENİN FAZİLETİ
Resulü Ekrem (s.a.v.) buyurdular ki:
• "Allâhü Teâlâ kıyamet gününde şöyle buyurur: 'Ey âdemoğlu! Ben acıktım, sen bana yedlrmedln.' Bunun üzerine kul der ki: Sen âlemlerin Rabbisin, nasıl yedirlrim. Allâhü Teâlâ buyurur: "Bir din kardeşin acıkmıştı ama sen onu doyurmadın. Onu doyurmuş olsaydın beni de doyurmuş olurdun."
"Cennette, İçi dışından, dışı İçinden görülen köşkler vardır. Allâhü Teâlâ bunları yumuşak konuşan, yemek yediren ve İnsanlar uykuda İken gece namazı kılanlar için hazırlamıştır."
"Din kardeşine, canının çektiği bir şeyi tattıran kişiye Allâhü Teâlâ milyon hasene (sevap) yazar, milyon hatâsını siler ve derecesini milyon kat artırır. Onu Firdevs, Adn ve Huld cennetlerinde yedirir."
Ca'fer bin Muhammed (k.s.) şöyle buyurdu: Kardeşlerinizle beraber sofrada oturmayı uzatınız. Çünkü sofrada geçen zaman, ömürlerinizden hesap edilmez.
Resulü Ekrem (s.a.v.) buyurdu ki: "Sizin birinizin sofrası, önünde konulmuş olarak kaldığı müddetçe, melekler ona istiğfar etmeye devam ederler."
Hz. Hasan (r.a.) buyurdu ki: Kişi, kendisi için, anası babası için veya bunların dışında birilerine verdiği her şeyden hesaba çekilecektir. Ancak din kardeşlerine ikram ettiği yemek böyle değildir. Çünkü o, onu ateşten koruyan bir perdedir.
Hz. Ali (r.a.) buyurdu ki: "Kardeşlerimi az da olsa bir yemekte bir araya getirmem, benim için köle âzâd etmekten daha sevimlidir."
Ashâb-ı Kiram, Kur'ân okumak için bir yere toplandıkları zaman bir şey tatmadan dağıtmazlardı. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder