EYYÛB ALEYHİSSELÂM
İshâk Aleyhisselâm'ın oğlu Ays'ın evlâdından olan Eyyûb Aleyhisselâm'ın pek çok malı ve Dimaşk (Şâm) tarafında nice emlâki vardı.
Cenâb-ı Hak, onu çetin bir imtihana çekti. Bütün malları ve mülkleri elinden gitti, hasta oldu sabretti. Bedeninde yaralar açıldı, yine sabretti.
Neden sonra şifâ buldu. Vücûdu evvelki gibi sağlam ve güzel oldu. Bütün malları, mülkleri tekrar yerine geldi; dünyâ ve âhiret saadetine nail oldu.
Bişr adında bir oğlu kendisinden sonra peygamber oldu.
Eyyûb aleyhisselâmın kabri şerifleri Urfa'nın Viranşehir kasabasının Eyyûb beldesinde olup ziyâretgâhtır. VAKİT NAKİTTİR
Salih bir niyetle ve daha fazla ibâdet edebilmek için ömrün uzun olmasını istemek kötülenmemiş, bilakis mendûb görülmüştür. Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur.
"Allah'ım! Hayat benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat."
Cennetteki yüksek makamlar ve dereceler amellerin miktarına bağlıdır. Hadîs-i kudsîde;
"Fazlımla cennete girin ve amelleriniz miktârınca orayı taksim edin." buyuruldu.
Bir adam, 'Yâ Resûlallâh! İnsanların en hayırlısı kimdir?' dedi. Peygamber Efendimiz (ş.a.v.), "Ömrü uzun, ameli güzel olandır." buyurdu, insanların en şerlisi kimdir?' deyince Resûlullâh (s.a.v.) "Ömrü uzun olup, ameli kötü olandır." buyurdu.
İnsanın amelinin güzel olması sâlih amelle mümkün olur. Çünkü bu takdirde onun sevapları ziyâdeleşir, derecesi yükselir ve Allah'a olan yakınlığı artar.
Vakitler ticâret sermâyesi gibidir. O hâlde kâr edecek şeylerde ticâret yapmak îcâb eder. Zîrâ sermâyesi çok olanın kârı da çok olur. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder