5 Mayıs 2011 Perşembe

6 Mayıs 2011






































Bugün 6 Mayıs 2011 3 C.Ahir 1432 Nisan: 23 Kasım 1 Ebu Hanife'nin Vefatı (765) - Burdur'un Kurtuluşu (1920) - Kan Haftası (6-12 Mayıs) - (HIDIRELLEZ) Hızır günleri ve yaz başlangıcı


HADİS-İ ŞERİF


 


Kim geçim sıkıntısından dolayı insanlara dert yanarsa, onun ihtiyacı giderilmez, açığı kapanmaz. Fakat kim geçim darlığını Allah'a arz ederse, Allah onun sıkıntısını giderir,  olluğa çıkarır. Ravi: Tirmizi, Zühd 18


 


İMAMI AZAM EBÛ HANİFE


Ehl-i sünnetin amelde 4 hak mezhebinden biri olan Hanefî Mezhebinin kurucusudur. Mutlak müctehiddir. İsmi Numan'dır. Babası Sabit Hazret-ı Ali ile görüşmüş, zürriyeti için duâ almıştır. Ebû Hanıfe, hakiki Müslümanların babası demektir. Yoksa Hanife isimli bir kızı yoktur. Hicrî (80-150) milâdî (699-767) seneleri arasında Küfe ve Bağdat'ta yaşadı. Bağdat'ta şehit edildi.


Hanefî mezhebi Osmanlı Devleti zamanında her yere yayıldı. Bugün Müslümanların yarıdan fazlası Hanefî Mezhebi'ne göre ibâdet etmektedirler. Imâm-ı Azam'a bir mesele sorulduğu zaman çıkardığı hükmü üstadlarına söylerdi. Hepsi tasdik etmedikçe cevabını bildirmezdi. Küfe Câmisi'nde ders verirken bin talebesi her dersinde bulunurdu. Bir meseleye cevap bulunca talebelerine söylerdi. Hepsi uygun görürlerse; "Elhamdülillah" diyerek talebelerine; "Bunu yazınız!" buyururdu.


Birgün İmâm-ı Âzam, uyurken odasında,


Resûl-i müctebâyı, görmüştü rüyasında.


Peygamber-i zişânın, girip nurlu kabrine,


Sevgiyle sarılmıştı, mübarek bedenine.


Gidip İbni Sirin'e, anlattı rüyasını,


Ve sordu bu rüyanın, tabir ve mânâsını.


Zira o, tabiinden, çok âlim birisiydi,


Şirin devrin tanınmış, rüya tabircisiydi.


Dedi:   Sen yapamazsın, böyle bir iddiayı,


Ancak Ebû Hanife, görür böyle rüyayı."


Cevaben buyurdu ki: “Ebû Hanife benim”


Dedi ki: "Aç sırtını, öyle ise göreyim!"


Peki deyip mübarek, sırtını açtı heman,


Bakınca bir "Ben" gördü, "Ah" inandı o zaman


 


FIKRA


 


Temel günlerden bir gün Kahvede okey oynarken biri onun kulağına fısıldamış :


- Ula temel. Güzel Karıcığın Fadime Seni aldatıyor..der


Temel bunun üzerine koşarak evine gelir..Heryeri arar tarar kimseyi bulamaz..Karısının onu aldatmadığı kanısına varır ve sevinçten Ölür..


Ahirette Dursunla karşılaşır ve çok şaşırır..


Temel : – Ula Dursun ben seni daha dün sokakta cördüm..Ne çabuk öldin da?


Dursun : – Temel hiç sorma uşağum donarak öldüm ben..Sen nası öldin de geldin buaralara Temelüm?


Temel : – Dün Kahvedeydim biri geldi kulağıma Karım Fadimenin beni aldattığını söyledi..Ben de koştum eve geldim her yeri aradım taradım bulamadım çimseyi..orada yığılıp öldim..


Dursun : – Ula Temel Buzdolabına baksaydın şimdi ikimiz de yaşıyor olacaktık..


GÜNÜN SÖZÜ


 


Kendi kendimize egemen olmayı öğreten yönetim, en iyi yönetimdir.


Goethe


YEMEK MENÜSÜ


·   MERCİMEK ÇORBA


·   K.BUDU KÖFTE


·   ÇOBAN SALATA


·   KAZANDİBİ


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: AĞAR: (Tür.) Er. - 1. Beyaz renkli. 2. Açık tavırlı, samimi. 3. Asil, onur­lu, şerefli.


Kız: AHLA: (Ar.) Ka. - Çok tatı. Pek şi­rin.


 


MANİ


 


Gerçekleri görene,


Muradına erene,


Müjde olsun demeli,


Allah için verene.


KARİKATÜR



BİLMECE


Hangi gül kokmaz?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Kontrol kalemiyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler