22 Kasım 2009 Pazar

23 Kasım 2009



















































Bugün 23 Kasım 2009 7 Zilhicce 1429 T.Sani: 10 Kasım:16 İstanbul'un İşgali (1918)


HADİS-İ ŞERİF


 


İlim öğrenmeye çalışan, evine dönünceye kadar, Allah yolundadır. (Ebu Nuaym).


 


KURBANIN FAZİLETİ


Peygamber Efendimiz (s.a.v.) büyük boynuzlu çok güzel iki koç istedi, birisini yere yatırıp besmele çekip tekbir getirerek "Allah'ım! Bu Muhammed'den ve Ehl-i Beytimdendir" deyip kesti, sonra ikincisini isteyip aynı şekilde keserken "Allah'ım! Bu da Muhammed ve üm-metindendir" dedi.


Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:


"Allah katında günlerin en muazzamı Kurban Bay­ramı günüdür."


"Kurban kesiniz ve ona iyi muamele ediniz. Çünkü bir kimse kurbanını alır, onunla kıbleye dönerse, kıya­met gününde o kurbanın kanı ve tüyü onu koruyan iki kale olur. Muhakkak surette kurbanın kanı Hz. Allah'ın muhafazasında toprağa düşer. Azıcık bir infâkta bulu­nunuz, çok mükâfata nail olursunuz."


"Kim Kurban Bayramı gününde kesmek için kurbanına yaklaşırsa Allâhü Teâlâ'nın rahmeti de cennette ona yaklaşır, kurbanını kestiği zaman kanından akan ilk damla ile birlikte onu mağfiret eder, Allâhü Teâlâ o kur­banı kıyamet gününde mahşere kadar onun için binek kılar, derisi ve her kılı adedince ona sevap ihsan eder."


"Gücü yeten kimsenin şefaate nail olmak niyetiyle Allah rızâsı için Fahr-i Âlem (s.a.v.) Efendimiz Hazret-
leri'ne bir kurban kesmesi menduptur."


"Aliyyü'l-Murtezâ (k.v.) Hazretleri biri kendisi için biri Resulü Ekrem Efendimiz için olmak üzere iki koç kurban ederler ve 'Resûlullah (s.a.v.), zât-ı şerîfleri için kurban kesmeyi bana vasiyet buyurdular.' derdi."


İBRET GEREK İSE


Ger taş isen eriyesin


Bakıp göricek bunları


Şunlar ki çokdur malları


Gör nice oldu halleri


 


Sana ibret gerek ise


Gel göresin bu sinleri


Sonucu bir gömlek imiş


Anın da yoktur yenleri


Sin: Kabir. Sonucu: Ahiri, nihayeti.              (Yunup Emre)


 


FIKRA


 


Nasreddin Hoca bir gün gençlerle otururken, gençlereden bir tanesi muziplik yapar ve Hoca’nın heybesini saklar. Durumu sonradan fark eden Hoca Nasreddin gazaba gelir ve kükrer: “Kim benim heybemi saklamışsa çabuk çıkarsın yoksa ben yapacağımı bilirim!..” Bu kükremeden korkan genç Hoca’nın heybesini çıkarır ve iade eder. Daha sonra sorarlar ürkek bir sesle: “Ya Hoca heybeyi sana vermeseydik ne napardın?” Hoca mahzun bir seda ile “Ne mi yapacaktım? Kilimi bozup heybe yapacaktım...”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Bana "Seni anlamıyorum" demen hak etmediğim bir övgü, fakat senin de hak etmediğin bir sövgüdür.


Halil Cibran


YEMEK MENÜSÜ


·         Çiftlik köfte


·         Z.Y. barbunya pilaki


·         Armut-erik


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: YETENER: (Tür.) Er. - Olgun erkek.


Kız: YETER: (Tür.) - Sonuncu olması istenen çocuklara verilen adlardır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


karşı karşı evimiz,


ne çok bizim sevimiz.


bu seviler bizdeyken,


telef olur birimiz.


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Arı ile eşek arasında ne fark vardır?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Trafik kazasının





 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler