... BU KUR'ÂN İNSANLARI EN DOĞRU YOLA HİDÂYET EDER.
Kur'ân-ı Kerîm, insanlara Allâhü Teâlâ'nın varlığını, birliğini, büyüklüğünü ve kudsiyetini bildirir.
Kur'ân-ı Kerîm, insanlara gönderilmiş olan peygamberlerin bir kısmı hakkında malûmat verir. Vazifelerini nasıl yaptıklarını ve ne kadar fedâkârlıkta bulunduklarını bildirir. Bütün insanların son peygamber Muham-med Mustafâ'ya (sav.) uymalarını emreder.
Kur'ân-ı Kerîm, geçmiş ümmetlere âit en ibretli hâdiseleri ve târihî vak'aları bildirir, insanları ibret almaya davet eder. İnançsız kavimlerin çok korkunç akıbetlerini haber verir.
Kur'ân-ı Kerîm, insanlara dâima uyanık bir ruha sahip olmalarını ve Hak'tan gafil bulunmamalarını emreder.
Kur'ân-ı Kerîm, Müslümanlara, dinlerine sımsıkı sarılmalarını ve dâima hakkı müdâfaa etmelerini tavsiye eder.
Kur'ân-ı Kerîm, medenî ve sosyal hayatın intizâmı için gereken esasları ve hükümleri bildirir, insanların birtakım haklara ve vazîfelere riâyet etmelerini ister.
Kur'ân-ı Kerîm, hem şahıslara, hem de cemiyetlere, selâmet içinde kalmaları için adaleti, doğruluğu, alçak gönüllü olmayı, şefkat ve merhameti, iyilik etmeyi, bağışlamayı, edebe riâyeti, adaleti ve bu gibi yüksek huyları tavsiye eder. İnsanları zulümden, hainlik etmekten, kibirden, cimrilikten, intikam duygularından, katı yürekli olmaktan, çirkin söz ve işlerden, zararlı olan içecek ve yiyeceklerden men eder. Yapılması, yenilip içilmesi helâl veya haram olan şeyleri bildirir.
Kur'ân-ı Kerîm, Allâhü Teâlâ'nın bu kâinat için koymuş olduğu kanunları hiç kimsenin değiştiremeyeceğini, insanlara, çalışmalarının meyvesinden başka bir şey elde edemeyeceklerini hatırlatır. İnsanları çalışmaya ve gayrete teşvik eder.
Kur'ân-ı Kerîm, Allah'ın emirlerine uyan îmân sahiplerine vereceği ni'metleri, uymayan kimselere de hazırlamış olduğu azapları haber verir.
|
GÜNÜN SÖZÜ
Öğüt vermek kolay,örnek olmak zordur. La Rochefaucauld |
YEMEK MENÜSÜ
· İZMİR KÖFTE
· PEYNİRLİ MAKARNA
· MEVSİM SALATA
· MEYVE |
ÇOCUĞUNUZA İSİM
Erkek: SULHİ: (Ar.) Er. - Barışa özgü, barışla ilgili, barışçı.
Kız: SULBİYE: (Ar.) Ka. - Birinin sulbünden gelme, kendi evladı, kızı. |