16 Ağustos 2010 Pazartesi

24 Temmuz 2010

 


 



 



 




















 

























Bugün 24 Temmuz 2010 12 Şaban 1431 Temmuz: 11 Hızır 80 Lozan Antlaşması (1923)-İstanbul'da yangın (1660)-Tübitak'ın kuruluşu (1963)-Gazeteciler Günü


HADİS-İ ŞERİF


 


Yemeği bitirdiği zaman Elhamdülillahillezi et'amena ve sekana ve cealena mine'l-müslimin, (Bizi yediren, içiren ve Müslüman kılan Allah'a hamd olsun. Ravi: Ebu Davud


 


ÂDÂB:    YEME VE İÇMENİN BÂZI ÂDABI


Resûlullah Efendimiz'in (s.a.v.), yeme ve içme hu­susunda bâzı tavsiyeleri şunlardır:


1-    Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak: İbn-i Abbas'tan (r.a.) rivayet olunan bir hadîs-i şerîfte Pey­gamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Yemek­ ten önce ve sonra elleri yıkamak fakirliği giderir ve bu, bütün peygamberlerin sünnetidir."


2-   Yemeği ayıplamamak: Peygamber Efendimiz, ye­nilmesi caiz olan hiçbir yemeği ayıplamaz, yiyeni de yermezdi. Ebû Hureyre (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: "Re­sûlullah (s.a.v.) hiçbir yemeği, hiçbir zaman ayıplamamış-yermemiştir. O bir yemekten hoşlanırsa yer, hoş­lanmazsa bırakırdı."


3-    Ayakta yememek ve içmemek: Enes bin Mâlik (r.a.) şöyle demiştir: "Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ayak­ ta su içmeyi yasakladı. Yâ Resûlallâh, ayakta yemek için ne buyurursunuz?" diye soruldu. Bunun üzerine Peygam­ber Efendimiz (s.a.v.); "O daha kötüdür." buyurdu.


4-   Yatarak yememek: Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kişinin yüz üstü yatarak yemek yemesini yasakladı."


5-   Kendi önünden yemek: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Yemek konulduğu zaman kendi önünden ye. Sofrada oturan diğer kimselerin önünden yeme." buyur­muştur.


6-    Yiyeceğe ve içeceğe üflememek: İbn-i Abbas (r.a.) "Peygamberimiz (s.a.v.), yiyeceğe ve içeceğe üflemezdi. Su içerken de kabın içine doğru solumazdı." demiştir.


7-   Yemekten sonra duâ etmek, Hz. Allah'a, verdiği nimetlerden dolayı şükretmek: Sahabeden Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) demiştir ki: "Peygamber Efendimiz (s.a.v.), yemek yedikten sonra: "Elhamdülillâhillezî et'amenâ ve sekânâ ve ce'alenâ müslimîn..." diye duâ ederdi ki, meali şudur: Bizleri yediren, içiren ve bizi Müslümanlar­dan kılan Allâhü Teâlâ'ya hamd ü senalar olsun...


 


FIKRA


 


Bir gün Temel köyden çarşıya gidecek. Giderken karısına “Pi’ şey isteyi musun Fadime?” der. Fadime, “Gelurken bağa bi tarak getür. Sen unutkansun gelürken unutursun, akluna getürmen içun da bi akıl diyeyim sağa! Gökyüzüne bak, ayı görür alacağuni hatirlarsun!” Temel “Peki!” der, yola çıkar. Pazarda dolaşır, kendi işlerinin hepsini halleder tam dönecek, “Fadime de pi’ şey istemişti.” Ama ne istediğini bir türlü hatırlayamıyor. Kafayı o yana bu yana sallarken birden gökyüzüne bakar ve dolunayı görür. “Ula bu aynaya benzeyi, herhalde Fadime ayna istedi!” der ve bir ayna alır. Eve döner dönmez Fadime’ye aynayı uzatır. Ömründe hiç ayna görmeyen Fadime aynayı alır, şaşkın şaşkın aynanın karşısına geçer. Bakar bakmaz çığlığı basar. Ağlayarak annesinin evine gider. Temel şaşkın, ne olduğunu anlamaz. O da peşinden gider... Fadime’nin anası, “Kizum ne oldi? Temel mi furdi sağa?” Fadime, “Hiç, vursa daha eyi... Sorma benum başuma geleni! Bak! Temel benden daha güzel birini getirdi. Ben mahvoldum!” Anası aynayı alır karşısına koyar ve bakar. Şöyle der, “Sen ağlama kizum! Korkacak pi şey yok! Baksana kocanın getirdiği kocakarının biri!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Kitaplar, benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir. Çünkü ikiyüzlülük etmeden bana görevimi hatırlatırlar. Benjamin Franklin


YEMEK MENÜSÜ


·   KURU FASULYE


·   PİLAV


·   CACIK


·   MEYVE


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: SÖZER: (Tür.) Er. - Sözünde duran.


Kız: SİMGE: (Tür.) Ka. - İşaret, sembol.


MANİ


 


Ey fındığım fındığım
Dallarına konduğum
Ben sevdim de el aldı
Odur benim yandığım


KARİKATÜR


 Donmuş


BİLMECE


Geldi mi gelir, gitti mi gelmez?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (Bal-on)



 



 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler

Blog Arşivi