11 Ağustos 2010 Çarşamba

6 Temmuz 2010


































Bugün 6 Temmuz 2010   24 Recep 1431 Haziran: 23 Hızır 62 Hicaz'ın Osmanlı Sınırlarına Katılması ve Mukaddes Emanetin Yavuz'a teslimi (1517)


HADİS-İ ŞERİF


 


Ruhlar toplanmış cemaatler (gibidir). Onlardan birbiriyle (önceden) tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar ayrılırlar. Ravi: Buhari, Enbiya 2


 


MUKADDES EMÂNETLER


Peygamber Efendimiz'e, önceki peygamberlere, As-hâb-ı Kirâm'a ve İslâm büyüklerine âit hâtıralar ve bun­ların muhafazası için kullanılan eşyalara Mukaddes Emânetler denir. Manevî kıymetleri yanında târihî kıy­metleri ve bir san'at eseri olarak da değerlidirler. Bu emânetler İstanbul'da Topkapı Sarayı'nda Mukaddes Emânetler Dâiresi'nde bulunmaktadır.


Mukaddes emânetlerin toplanması ve muhafazası Peygamber Efendimiz zamanında başladı. Dört büyük halîfe devrinden sonra Emevî, sonra da Abbasî halîfe­leri hâtıraların toplanmasına ve saklanmasına çok îtinâ gösterdiler.


1517'de Mısır ve Hicaz Osmanlı topraklarına katılın­ca Yavuz Sultan Selim Han buralardaki emânetleri İstanbul'a gönderdi.


Mukaddes emânetlerin en meşhurları, Bürde-i Saa­det (Hırka-i Şerîf), Livâ-yı Saadet (Sancak-ı Şerîf)dir; diğer emânetlerden en mühimleri ise: Dendân-ı Saadet (Resûlullah Efendimizin Uhud Gazvesi'nde kırılan mü­barek dişleri), Lihye-i Saadet (mübarek sakal-ı şerifleri), Kadem-i Şerîf (mübarek ayak izi), Na'leyn-i Saadet (mübarek ayakkabıları), Seyf-i Saadet (mübarek kılıç­ları), Asây-ı Saadet, Kavs-i Saadet (mübarek yayları), Seccâde-i Saadet (mübarek seccadesi), Gasl-i Nebevî suyu (mübarek gasil suyu), Miftâh-ı Beyt-i-Muazzam (Kâbe-i Muazzama'nın mübarek anahtarları), Kamîs-i seyyid-üş-Şühedâ (Hazreti Hüseyin'in mübarek cübbe-si), Süyûf-i Cihar-Yâr (Dört Halife'ye ait mübarek kılıç­lar), Kelâm-ı-Kadîm bâ-hatt-ı Osman (Hz. Osman (r.a.) hattıyla Kur'ân-ı Kerîm) ve Kelâm-ı Kadîm ba-hatt-ı Ali (Hz. Ali (r.a.) hattıyla Kur'ân-ı Kerîm).


Topkapı sarayında bunlardan başka dah^a sonraki tâ­rihlerde devlet adamları tarafından satın alınarak geti­rilen emânetler île Osmanlı askerleri Hicaz'dan çekilir­ken Medine müdafii Fahreddin Paşa'nm İstanbul'a gön­derdiği emânetler de vardır.


 


FIKRA


 


Küçük Temel, ders çalışırken babasına sordu: “Baba, Orhan Kemal çimdur?” Babası, iç çekerek yanıtladı: “Buyük yazar idi, öldi...” Temel, gözlerini kırpıştırarak söylendi: “Üzüldum... Keşkem biraz ufak yazaydi...”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Ne kadar yükselirsen, uçmayı bilmeyenlere o kadar küçük görünürsün Nietzche


YEMEK MENÜSÜ


·   PÜRELİ KÖFTE


·   SOS MAKARNA


·   ÇOBAN SALATA


·   TATLI


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: SIDKI: (Ar.) Er. - İç, yürek temizli-ğiyle, doğrulukla ilgili. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.


Kız: SEZGİ: (Tür.) 1. Sezme kabiliyeti, seziş. 2. Deneme ve akıl yürütme sonucu olmayıp doğrudan bilme, anlama ve kavrama, tahaddüs. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Masa üstünde roman
Okurum zaman zaman
Ben yârime gideceğim
Subay olduğu zaman


KARİKATÜR


 karikatür resimleri


BİLMECE


Ufacık sandık içine un bastık


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (Sandalye)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler

Blog Arşivi