ŞEYTANI KÜÇÜLTMEK
Ashâb-ı Kiram'dan Ebû Azze (r.a.) anlattı: Resûlullâh Efendimizin terkisinde idim. Bindiğimiz devenin ayağı sürçtü. Ben "Kahrolasıca şeytan!.." dedim.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Şen böyle deme. Zira şeytan bu sözden öyle büyüklenir ki ev kadar olur ve 'Onu kuvvetimle ben yaptım' der. Sen "Bismillah" de. Zira o vakit küçülür, sinek kadar kalır."
HURMA
Allâhü Teâlâ'nın hem dünyâdaki hem de cennetteki nimetlerinden olan hurma, Kur'ân-ı Kerîm'de; uzun boylu, dalları sarkmış, birbiri üstüne istiflenmiş, salkımlı bir ağaç olarak tasvîr edilmiştir.
Hurmanın yirmiden fazla âyette ismi geçmektedir.
Hurma, en çok Arabistan'da yetişir.
Hurma ağacının hem meyvesinden ve hem de ağacından istifâde edilir. Hurma, güzel bir rızıktır ve Allah'ın kudretine delâlet eder. Mescid-i Nebevî'nin tavanı hurma dallarıyla örtülmüş idi. Hurma dalları yazı malzemesi olarak da kullanılmıştır.
Hurma ağacının, hem ağacının hem de meyvesinin görünüşü güzel, hayrı çok, gölgesi dâimi, meyvesi tatlı ve devamlıdır.
Meyvesi yaş ve kuru iken yenebilir, yaprağından ye dallarından istifade edilir, develere yem olarak verilir.
Peygamberimiz, hurma ağacının, yaprağının dökül-mediğini ve mümine benzediğini haber vermiştir.
Mü'min çok ibâdet ettiği, güzel ahlâklı olduğu, namazına, abdestine, Kur'ân-ı Kerîm okumaya, zikrine, sadaka ve akraba ziyaretine ve diğer ibâdetlere devam ettiği için hurmaya benzetilmiştir.
Hurma ağacının tepesi kesildiği zaman, kafası kesilen insan gibi o da kuruyup ölür.
Hz. Âişe validemiz, Peygamber Efendimiz'in hâne-i saadetlerinde (evlerinde) yemek pişirmek için ateş yan-madığı zamanlar olduğunu, hurma ve su ile doyduklarını haber vermiştir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder