29 Kasım 2010 Pazartesi

26 Kasım 2010





















 

























Bugün     26 Kasım 2010       20 Zilhicce 1431 T.Sani: 13 Kasım 19 Lakap ve Ünvanların Kaldırılması (1934)-Eser-i Hayr isimli Osmanlı yapımı buharlı gemi denize indirildi (1837)


HADİS-İ ŞERİF


 


Hz. Allah'ın kabul ettiği üç müstecab dua vardır, bunların icabete mazhariyetleri hususunda hiç bir şekk yoktur. Mazlumun duası, yolcunun duası ve babanın evladına duası. Ravi: Tirmizi, Birr 7


 


GÜNAHLARI KÜÇÜK GÖRMEMEK


Enes b. Mâlik (r.a.) anlatıyor: Resûlullâh (s.a.v.) as-hâbıyla beraber içinde hiç odun bulunmayan bir vadiye indiler. Resûlullâh (s.a.v.) ashabına odun toplamalarını emretti. Dediler ki: 'Yâ Resûlallâh! Burada hiç odun gö­remiyoruz.' Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, "Bulduklarını­zı küçük görmeyiniz." buyurdular. Bunun üzerine ashab toplamaya başladılar, bulduklarını birbiri üzerine yığ­dılar. Ve neticede büyük bir yığın meydana geldi.


Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) "Görmüyor musunuz? Küçük gördüğünüz hayır ve şer de işte böyledir. Küçük günahlar üst üste, büyük günahlar üst üste, iyilikler ve kötülükler üst üste (eklenerek büyür)", buyurdular.


Denildi ki, günahlar kul tarafından küçük görüldük­çe Allâhü Teâlâ katında büyür, kul tarafından büyük görüldükçe de Allâhü Teâlâ katında küçülür. Mümin kul, îmânının kuvvetli olmasından dolayı günahla­rını büyük görür.


Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Mümin, günâhını üze­rinde bir dağ gibi görür, üzerine düşmesinden kor­kar. Münafık ise günâhını burnuna konan ve hemen uçurabileceği bîr karasinek gibi görür." buyurmuştur.


Âlimlerden birisi, kulun bağışlanmayan günahı, '-işle­diği günahtan sonra- keşke her işlediğim günah böyle olsa!..' sözüdür. Bu söz o kimsenin îmânının noksan ve Allâhü Teâlâ'ya ve onun celâline dair bilgisinin zayıf ve az olmasındandır. Şayet bilmiş olsaydı, küçük günahla­rını büyük, hakir gördüğünü çok büyük görürdü. Nitekim Allâhü Teâlâ bazı peygamberlerine şöyle vahyetmiştir: "Hediyenin küçüklüğüne bakma. Hediye edenin büyük­lüğüne bak. Hataların küçüklüğüne bakma. Kendisine karşı hata işlediğin zâtın büyüklüğüne bak."


Kimin Allah katında rütbesi ve makamı yüksek olursa, günâhı küçük olmaz. Her isyan büyük günah olur.


 


FIKRA


 


Lazın biri elini beline koymuş dalgın dalgın yürüyormuş. Birinin dikkatini çekmiş. Lazı seyrediyormuş. Laz belediye otobüsüne binmiş eli hala belinde, inmiş yarım saat yürümüş eli hala belinde. Onu izleyen dayanamamış koşup, önüne geçmiş:


- Kardeşim sen deli misin?


- Yooo!..


- Hasta mısın?


- Yooo!..


- Seni iki saattir izliyorum elin belinde yürüyorsun!..


- Vay anasını!.. Karpuz düşmüş!..


GÜNÜN SÖZÜ


 


Bana arkadaşını söyle,sana kim olduğunu söyleyeyim. Cervantes


YEMEK MENÜSÜ


·          MERCİMEK ÇORBA


·          SUCUKLU KURU FASULYE


·          PİRİNÇ PİLAVI


·          KARIŞIK TURŞU


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ŞEHRUD: (Fars.) Er. - Büyük çay, nehir.


Kız: SEKİME: (Ar.) Ka. - Dayanıklılık, dayanma, karşı koyma.


MANİ


 


Köprüden geçer iken
Köprü salladı beni
Yârimin eski dostu
Düşman belledi beni


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Şehri var evi yok,


Nehri var suyu yok,


Yolu var treni yok.


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Kahve











 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler