1 Nisan 2010 Perşembe

2 Nisan 2010






















































































Bugün 2 Nisan 2010   17 R.Ahir 1431 Mart: 20 Kasım 146 Van'ın Kurtuluşu (1918)-Ahmet Vefik Paşa'nın ölümü (1891)


HADİS-İ ŞERİF


 


Misvak ağacının kabuğu ile de olsa, karnınızı doyurabileceksiniz, insanlardan bir şey istemeyin,müstağni (ihtiyacı yokmuş gibi) davranın.  (Taberani).


 


ABDULLAH BİN MES'ÛD (R.A.)


Ashâb-ı Kirâm'ın fazîletlilerinden ve fakîhlerinden pek büyük bir zâttır. Mekke-i Mükerreme'de doğmuş­tur. Henüz çocuk iken çobanlık yaptığı sırada Resûlul­lâh'ın (s.a.v.) mucizesini görüp Müslüman olmuştur. İlk Müslüman olanların altıncısıdır. Kalem sûresini oku­mak suretiyle Kureyşlilere Kur'ân-ı Kerîmin âyetlerini ilk duyuran zâttır. Bedir, Uhud, Hendek Gazvelerine iştirak etmiş, Rıdvan Bîatı'nda bulunmuştur.


Hz. Ömer anlatıyor: Bir sabah Resûlullâh (s.a.v.) ve Hz. Ebû Bekir ile mescide vardığımızda birisinin Kur'ân okuduğunu gördük. Resûlullâh (s.a.v.) onu dinliyordu. Ben 'Yâ Resûlallâh! Geç kalmadınız mı?' dedim. Eliyle bana dokunarak sus, dedi. Adam Kur'ân okuduktan sonra kalktı, rükû ve secde etti. Sonra duâ etmek ve istiğfarda bulunmak için oturdu. Resûlullâh (s.a.v.) "İste, istersen sana verilir." buyurdu. Sonra da "Kur'ân'ı indi­rildiği tazeliğiyle okumak isteyen İbn-i Mes'ûd'un kırâa-tiyle okusun." buyurdular.


Abdullah b. Mes'ûd anlatıyor: Bir gün Resûlullâh (s.a.v.) "Bana Kur'ân oku da dinleyeyim." buyurdu. "Sa­na indirildiği hâlde ben nasıl olur da sana okuyabilirim?" dedim. "Ben onu başkasından dinlemeyi severim." bu­yurdular. Ben de Nisa sûresinden okumaya başladım. Nisa sûresinin 41. âyetine geldiğimde dizi ile bana do­kundu. Bir de baktım ki, gözlerinden yaşlar akıyordu.


Abdullah b. Mes'ûd, zayıf, kısa boylu ve bacakları çok ince idi. Bir gün Resûlullâh (s.a.v.) için erak ağacından misvak kesiyordu. Rüzgar estikçe dallarla birlikte salla­nıyordu. Oradakiler bu duruma güldüler. Resûlullâh (s.a.v.) "Niye gülüyorsunuz?" diye sorunca 'Ayağının in­celiğine gülüyoruz.' dediler. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.): "Nefsim kudretinde bulunan Allah'a yemîn ede­rim ki, kıyamet günü İbn-i Mes'ûd'un ayakları mîzanda Uhud dağından daha ağır olacaktır." buyurdular.


 


FIKRA


 


İki deli havuzun başında oturuyorlarmış. Biri kalkıp havuza şeker atmış. Havuzdan bir yudum almış ve tükürmüş. Arkadaşına: - "Havuza şeker attım ama tatlı olmadı.." demiş. Arkadaşı: - "Karıştırmadın ki salak!"


GÜNÜN SÖZÜ


 


Güzel yüz aynaya aşıktır. Mevlana


YEMEK MENÜSÜ


·   Mercimek çorba


·   Güveç


·   Pey. börek


·   Sütlaç


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: URAL: (Tür.) Er. - Hazar denizine dökülen, ırmak ve sıradağ.


Kız: TALİYE: (Ar.) Ka. 1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. İkinci derecede olan. 2. Kur'an okuyan.


MANİ


 


Bahar gelir yaz gelir
Çarşıya kiraz gelir
Senin kısmetin esmer
Uzak bir yoldan gelir


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Dünyanın döndüğünü en iyi kim bilir?


Cevabı Yarın.      


Dünkü Cevap: Samanyolu’nda




 


-barra3.gif picture by Lilith_RJ2


 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler