30 Mayıs 2010 Pazar

29 Mayıs 2010











 





































Bugün 29 Mayıs 2010    15 C.Ahir 1431 Mayıs: 16 Hızır 24 İstanbul'un Fethi (1453)-Suıltan III.Selim'in tahttan indirilmesi, Dördücü Mustafa'nın Cülusu (1807)


HADİS-İ ŞERİF


 


Resulullah ile beraberdik. Yer – gök tüm vadiyi tekbir seslerimizle inletip bağıra bağıra dua ediyorduk. Resulüllah bize yaklaştı ve şöyle dedi: Ey insanlar! Siz yanınızda olmayan uzaktaki birine veya sağır bir varlığına seslenmiyosunuz. Hemen yanı başınızdaki sizi işitene (size sizden yakın olana) yalvarıp yakarıyorsunuz. (Duada bu şiddet ve gürültüye gerek yok). (Hilye).


 


İSTANBUL'UN FETİH KARARI


Fâtih Sultan Mehmed Han, Bizans meselesi halledilme­den Osmanlı'ya rahat yüzü olmadığını biliyordu. Bizans'ın üzerine gidilmesi hususunu son olarak Edirne'de iken topladığı dîvanda devlet erkânına açtı. Konuşmasında:


"Dünyâ devleti ebedî değildir, fânî cihanda hiç kimse de ölümsüz değildir. İnsanın dünyâda nefesleri sayılıdır ve ölümsüzlük kapısı kapalıdır. Yaratılıştan gaye, kişinin Allâhü Teâlâ'yı bir bilip, imkân bulduğu nisbette ecelden mühlet buldukça onun dergâhına yaklaşmaya çalışmak­tır. İnsanı Cenâb-ı Allah'a yaklaştıran amellerin en fazilet­lisini bize ashâb-ı güzînden Ebu Saîd el-Hudrî Hazretleri Peygamber Efendimiz'den naklettiği bir hadîs-i şerîfte şöyle bildiriyor: "Peygamberimiz'e bir kişi gelip 'İnsanla­rın en fazîletlisi kimdir?' deyince, Kâinatın Efendisi, 'İn­sanların en fazîletlisi, canı ve malı ile Allah yolunda gaza eden mü'mindir.' buyurdular.


Şu fânî âlemde Ashâb-ı Kiram, ömürlerinin sonuna kadar küfür ve dalâlete karşı cihâd ye gazayı fırsat bildi ve bir anı bile boşa geçirmediler. Ömürlerinde gazâsız geçen bir sene yoktu. Hatta küffâr ile aralarında gazasız bir ay geçirmediler. Ben de dilerim ki, 'Uyun sizden bir ecir istemeyen o zâtlara ki onlar hidâyete ermişlerdir.' (Yasin sûresi, âyet 21) mealindeki âyet-i celîlesine bağ­lanarak ruhum bedenden ayrılıncaya kadar gücümü 'İ'lâ-yı Kelimetullah ve ihyâ-yı sünnet-i Resûlullâh'a (Allah'ın yüce ismini yaymak ve Resûl'ün sünnetini ihya etmeğe) sarf edeyim ki, dünyâda iyi bir hâtıra, âhirette de ecr-i cezîl (bol sevâb) meydâna gelsin.


Sözün kısası, Kostantiniyye'ye sefer açmaya niyet etmiş ve himmetimi bu noktaya çevirmiş bulunuyorum. Baharda hareket etmeyi düşünüyorum. Icâb eden ted­birin alınmasını, hazırlıklara girişilmesini münâsip görü­yorum. Bu sefer (İstanbul'un fethi kararı) benim için şu anda birinci derecede halledilmesi îcap eden bir iştir. Bu tamamlanmadıkça ikinci mühim bir işe girişecek deği­lim." diyerek kafi kararını bildirmişlerdi.


 


FIKRA


 


İdris hocalıktan da anlar, ara sıra camilerde vaaz bile verir. Bir gün vaaz sırasında sorarlar:


- Hocam, sigara haram mı, helal mi?


- Haram ise yakayruz, helal ise içeyruz da!..


GÜNÜN SÖZÜ


 


Halkı bir tek insan, bir tek insanı bütün halk gibi gör. Montaigne


YEMEK MENÜSÜ


·   BİBER DOLMA


·   DÜĞÜN ÇORBA


·   YOĞURT


·   PATLICANLI BÖREK


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ÜZER: (Tür.) Er. 1. Üst. 2. Kaymak. 3. Faiz. - Can sıkıcı, üzücü.


Kız: SEZAL: (Tür.) Er. - Sezgili.


MANİ


 


Irmak coştu kül oldu
Yârim sana ne oldu
Olan oldu a gülüm
Madenkeş sebep oldu


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Mantarlar niçin şemsiye şeklindedir?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Tenis topu.



emel



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler